Sığınmacı değil, yerleşmeci!..

Dışarıdan gelenler sığınmacı değildir, yerleşmecidir.Suriyeli Araplar, Hatay'dan İstanbul'a kadar ülkenin her yerinde "yerleşiyorlar". Her haktan ücretsiz yararlanıyorlar, işyeri açıyorlar, ev alıyorlar, vergi ödemiyorlar.Ülke "Araplaştırılıyor".Bu durum iktidarın kasıtlı bir politikasıdır.Arap nüfusunu artırmak, Arapçayı seçmeli dil yapıp topluma dayatmak bu politikanın gerekleridir.Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar işyerleri için ucuz işgücü oluyorlar. Düşük ücretler, sigortasız, güvencesiz çalışanlar bu çağın köleleri.Vatandaşlık verilenler iktidarın oy depoları oluyor.Gelen genç erkekler de iktidarın gerektiğinde kullanacağı paramiliter güç. Her türlü şiddet eyleminde kullanacakları bir potansiyel silah.İşte, ülkemizdeki 10 milyon yabancının gerçekçi tablosu.Ülkenin demografik yapısı planlı olarak değiştiriliyor.İktidara oy vermeyecek Kürtler yerine iktidar desteği olacak Araplar. Türkiye'de bu yanıyla da Cumhuriyet yerine Osmanlı sultanlığı yapılmaya çalışılıyor.Bu iktidar onları bilerek getiriyor, asla göndermeyecektir.AVRUPA KAPISI KAPATILIYOROsman Kavala için verilen karar, Avrupa kapısının bilerek kapatılmasıdır."Batı uygarlığı" yeniden "dinimizin kâfir düşmanı" oluyor.Siyasal İslam, Türkiye'de "din devleti" kurmayı hedeflediği için "İslam Birliği" Batı ittifaklarının yerine geçiyor.Gezi ile ilgili kararda 18 yıl hapis kararı verilip tutuklanan "insan hakları savunucuları" da yeni bir dönemeci işaret ediyor.Bu yeni dönemeç; artık ne pahasına olursa olsun "iktidarın şiddet kullanacağı"na işaret ediyor.Artık iktidarın emrindeki hukuk da yetersiz kalıyor.Yeni bir seçimde "iktidarın elde tutulması" olası görülmüyor.Hayat pahalılığı bu ülkenin insanları için zulüm düzeyine varmış.İnsanlar günü nasıl geçireceğini bilemez olmuşlar.Kiralar öyle artıyor ki insanların ev bulması olanaksız.Çarşı pazar ateş almış yanıyor.Alıcı çaresiz, satıcı umutsuz.Bu durumun düzelme olasılığı hiç yok.Saray iyice göze batar duruma gelmiş. Saray'ın saltanatı gerçeklerden kopmuş.Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'nı bırakmış, parti başkanı olarak da çözüm bulamıyor. Tek yapabildiği "sabır" önermek.Erdoğan'ı destekleyenler duraklamış, koptukça kopuyor.Bu durumda iktidarı sürdürebilmenin yolu, "şiddete başvurmak" oluyor.Şiddet; hukuk şiddetidir, polis şiddetidir, dış savaşı artırma şiddetidir. Şiddet; muhalefeti sindirme şiddetidir, toplumu susturma şiddetidir, insanları