Savaş budur!

Erich Maria Remarque ünlü kitabında "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" diyen savaş bülteninin yayımlandığı gün vurularak ölen askerin öyküsünü anlatır.

Savaşın bitmesine yakın günlerde cepheler sakindir. Ama işte tam da o gün asker bir kurşunla yaşamını yitirir.

Savaş budur.

Savaş, ölen asker için bitmiştir.

Yönettiği bütün savaşları kazanan büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk, onun için şu sözleri söylemiştir: "Eğer vatanın kurtuluşu için değilse savaş cinayettir."

"Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı" elbette kutsal savaştır.

O savaşı kazanan Başkomutan Mustafa Kemal, bütün dünyaya "büyük devletlerin" de yenileceğini kanıtlamıştır.

Asya ve Afrika sömürgelikten kurtuluş savaşlarının hepsinde de örnek, bizim Kurtuluş Savaşımız olmuştur.

PEKİ, YA ORTADOĞU

Ortadoğu'nun emperyalist devletler tarafından paylaşılması daha eski tarihlere dayanır.

1916 yılında Sykes-Picot antlaşması olarak bilinen Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşılmasını öngören İngiltere-Fransa-Rusya arasındaki sözleşmedir.

Suriye toprakları Fransa'ya verilmekte, Irak da İngiltere'ye bırakılmaktadır.

Rusya 1917 Ekim Devrimi'nden sonra antlaşmadan çekilmiştir.

O günden bugüne kadar "Ortadoğu" emperyalist paylaşımdam kurtulamamıştır.

Ortadoğu'nun petrolleri ve doğal zenginlikleri gündemden hiç düşmemiştir.

O günün İngiltere'si bugün yerini Amerika'ya bırakmış görünmektedir.

Amerika için İsrail, kendisinin Ortadoğu'daki bekçisi, kalesi, vekilidir.

İsrail, bütün dünyaya dağılmış vatansız Yahudilerin ilk devleti olarak 1948 yılında kurulduğunda varlığını kabul ettirme uğraşını aralıksız sürdürmüştür.

Ortadoğu'daki Arap ülkeleri İsrail devletinin kuruluşundan beri bu yerleşimi kabul etmemişler, çatışmalar aralıklı olarak sürmüştür.

İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında yapılan anlaşma da Hamas başta olmak üzere öteki örgütler tarafından kabul edilmemiştir.

FAUDA-KAOS

Bir Netflix dizisi olan Fauda, bir Yahudi yapımı olduğu halde bölgedeki olayları çeşitli açılardan ekrana getiren bir dizi.

İsrail istihbarat örgütü Mossad'ın dışında özel bir ekibin öyküsü olan dizide Arap örgütleri arasındaki birbirinden farklı oluşumlar da yer almaktadır.

Hamas, atak yapısıyla bölgede etkin kuruluştur. Ancak daha da radikal Arap örgütlenmeleri kendi eylemlerini yürüterek bölgedeki kaosu artırmaktadırlar.

Emperyalist güçler de başta Amerika olarak bölgedeki vekili olan İsrail eliyle bölgeyi kontrolü altında tutma kararını sürdürmektedir.

Bu son çatışmada Hamas bir baskın saldırı yapmış, başarılı da olmuştur. Birlikleri İsrail'e girmiş, esirler almayı başarmıştır.

Hamas bu baskın saldırıyla İsrail'i yok edeceğini ya da teslim olacağını düşünmüş olabilir mi

Bu sorunun yanıtı "Elbette ki hayır" olmalıdır. Çünkü, İsrail her şeye hazırlıklı bir donanımdadır.

Öyleyse, İsrail acaba Hamas'ı bir tuzağa çekmiş olabilir mi