PES!..

İsmail Kartal'ın yeniden Fenerbahçe eşofmanı giyip çimene bastığı ilk günde beri "eğreti hoca" muamelesi görmesine isyan eden ve ortadaki bariz çelişkiyi kıyasıya eleştirenlerin ilk sırasında olmalıyım. Her şeyden önce amaca aykırıydı eylem. Adama "enkaz" teslim ediyorsun Yardımı geçtik, düzeltme ihtimaline bile destek vermiyorsun. Hatta sistemli mesajlarla, sızdırılan haberlerle engel oluyorsun. "Uğraşma, yolcusun"! Sanki takım da o da dibe vursun istiyorsun. O çabalıyor sen onun yerine adam aradığını ilan ediyorsun her hafta. İnadına başarıyor Bırakın futbolu, hocayı, falan Kaba hatlarıyla adalet kavramına bile aykırıydı yöntem; bir tür "mobbing"di bence. Hatta Fenerbahçe kazandığında "Ali Koç'a rağmen" diye yazmıştım bir maçın ardından. "İstediğini yap, ben bu masayı yıkıp yeniden kuracağım" demek istiyor diye eleştirmiştim Fenerbahçe başkanını. "Ayıp oluyordu" amiyane tabirle Futbol dev bir endüstri. Bu coğrafyada lideri Fenerbahçe. Yani, Fenerbahçe dümenindekilerin bizi aşan hesapları, stratejileri, beklentileri olabilirdi ama uymuyordu bana. Salı günü Celal Umut Eren'in usta bir hacker gibi ele geçirdiği Jorge Jesus, Ali Koç -ve ne hikmetse- Portekiz Cumhurbaşkanı Sousa fotoğrafı Milliyet'te yayınlanıp belge niteliği kazanınca, artık pes ettim. Tekrar yazayım; "pes" demedim, pes ettim İsterlerse son iki hafta elinden alsınlar düdüğü, yeni hoca çıksın alışsın. Artık vır vır etmem İsmail Kartal'ın hakkını savunmak için. Sebebi yazının sonunda. Milliyet'teki fotoğraf, bu memleketin paralize olmuş spor medyasına bir zamanlar ilk hedef olan "haber atlatma" gibi mesleğin en şehvetli yarışını hatırlatmasının yanı sıra, son şansını güçlendirmeye uğraşan Fenerbahçe Başkanı'na saygı duyup başarı dilemekten başka bir şey bırakmadı bana. Bildiği doğruyu yapmak için uğraşıyordu Başkan. Artık tek fişek hakkı kalmıştı Ali Bey'in. Onu da eldeki denenmiş ve hedefi tam on ikiden vurmuş mühimmat yerine, dünyanın en meşhurundan seçmek istiyordu. İster yerli, ister yabancı her "markanın" hata oranı hemen hemen aynıydı; o başka!