Ne de olsa 'ebedi dost'!..

Galatasaray'ın sorunu yanlış zamanda yanlış zeminde olmasıydı en başta!.. Sezon sonunda olsa bile formasındaki çubuklar kadar fit bir Fenerbahçe'ye Kadıköy'de 50 bin taraftarı önünde nasıl kafa tutabilirsin Bir de Trabzon teklemiş Konya durmuş, önüne ikincilik havucu konmuş Durdurabilir misin Bu bir karnavaldı.Elinden geleni yaptı Galatasaray, düşük tempolu maçta topu Fenerbahçe'ye bıraktı, belli belirsiz teslim oldu, derbiye mücadele kattı. O kadar.Gerisi Fenerbahçe takımı ve İsmail Kartal "başarı" öyküsü sadece. Sahi bu İsmail Kartal ile sezon sonu nasıl vedalaşacak Fenerbahçe Fenerbahçe için topa sahip olma, baskı ve presti maçın başlangıcı. Enine boyuna geniş alanda oynayıp bunu avantaja çeviren bir Fenerbahçe Demarke Osayi arkasında Kerem'i bıraksa da sağdan bindiriyor, orta sahası teslim olmuş Galatasaray Avrupa oyunu ile Türkiye oyunu arasında sıkışmış antrenman boksörü gibi sadece yumruk alıyordu. Altay sanki stoper olmuş ceza yayı önünde top dağıtıyordu. Fenerbahçe'nin Babel'in kanadından sıkıntısı vardı sadece. Ferdi henüz kusursuz hale gelmemişti. Belki de çabuk ve net Osayi ile karşılaştırıldığı için. Koskoca Galatasaray'ın yazgısını Kerem'in kasığındaki arıza ile özdeşleştirip gol ihtimalini Gomis'in uzun saçlarına bağlarsanız ölmüş ve dirilmiş Fenerbahçe'nin stadından eliniz boş dönersiniz. Galatasaray'ın gol ümidi Gomis topu göremedi ilk yarıda. İkinci devre yaklaştı, o kadar. Açık konuşalım, Galatasaray Fatih Terim'in elinde olsaydı bu kadar mahkum oynamazdı. Galatasaray'ın Kadıköy performansında bireysel değil teknik akıl sorunu vardı. Amatör kümenin gençleri gibi dağınıkkopuk Galatasaray ne savunmada ne de hücumda vardı. Zajc'ın golü asla bireysel değildi; hazırlanışından son dokunuşuna kadar takımın, hatta stadındı. Osayi de vardı golün içinde, Mert Hakan da İsmail Kartal da tribünler de.İkinci yarı bir derbinin olmazsa olmazı gerilimle başladı ki,