Aferin sana çocuk

Fenerbahçe'nin grup lideri olarak gittiği Kiev'den, yerini koruyarak dönmesi en büyük temennimizdi. Onlardan önce maçlarını tamamlayan Başakşehir ve Trabzonspor'un galip gelmesi, Sivasspor'un da berabere kalması ülkemiz adına gurur tablosuydu.Fenerbahçe de bu tabloyu tamamlarsa değmeyin keyfimize düşüncesiyle maçı izlemeye koyulduk. Haliyle Jesus'un yaptığı kadro sürprizine zaten alışkındık ama açıkçası Arda'nın ilk 11'de başlamasını da beklemiyorduk. Portekizli hoca cesur bir kararla en genç oyuncusunu en çok tecrübe isteyen Avrupa maçında sahaya sürdü.Evet Arda genç bir oyuncu, tecrübe sorunu olabilir ama dün gece bir kez daha gördük ki yetenekleri ve zekasıyla eksiklerini fazlasıyla kapatabilecek bir potansiyeli var.Crespo ile birlikte orta sahada paylaştıkları oyun liderliğinde daha ilk dakikadan itibaren hem iyi bir anlaşma ve dayanışma örneği ortaya koydular hem de üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Arda'nın ilk yarıyı 1 gol 1 asistle kapatması, kuşkusuz izleyenleri keyiflendirdi ama ben tabelaya yansıyanlardan çok yansımayanlarla ilgiliyim. Arda'nın oyunun her iki yönünü de iyi oynaması, kanatlara oyunu açmadaki ustalığı, bire birde adam eksiltmedeki becerisi ve zekası mükemmel.Bana sorarsanız her maç ilk 11'de oynarsa, Fenerbahçe'ye kalite katacak ve bu kulvarlardaki yarışına büyük omuz verecek. Arda'nın tek eksiği fizik gücü. Onun da büyüdükçe ortadan kalkacağını düşünüyorum.Golünden sonra Jesus'un onu yanağından öpüşünü hepiniz görmüştür. Ne kadar sevgi ve şefkat dolu, ne kadar yürekten ve samimi bir davranış olduğunu izlerken