Enerji, Türkiye'nin değil tüm dünyanın bir numaralı sorunu

Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri Genel Müdürü M. Serhat Dinç ile yaklaşık bir yıl aradan sonra dost meclisinde yeniden bir araya geldik. Santraller ve linyit işletmesinde toplam 3 bin 100 kişinin istihdam edildiğini, aileleri de eklendiğinde rakamın 12-13 bini bulduğunu söyledi Dinç. Santrallerde ve diğer tesislerde istihdam edilen işgücünün yüzde 75'inin bölge halkından karşılandığını, zeytin hasadı ve arkeolojik kazılarda da bölge kadınlarının istihdam edilerek destek verildiğini belirtti. Ancak Dinç'in aradan geçen sürede hâlâ dertli olduğunu fark ettim. Malum, kömür büyük sıkıntı. Kömür santrallerinin çeşitli sorunlar yüzünden üretim dışı kalmasına anlam veremediğini belirten Dinç, "Bazı yasal sorunlar nedeniyle 2.5 yıldır yeni kömür sahası yaratamıyoruz. Hem orman bölgesiyle ilgili hukuki süreç devam ediyor hem de zeytin yasası ile ilgili değişiklik yapılması gerekiyor. Aynı sorunu yaşayan başka santraller de var. Sorunlar çözülmezse bu santraller, üretimini durdurmak zorunda kalacak. Bugün karar çıksa yeni kömüre ulaşmak için en az 14-15 aylık bir süre gerekli. Bu şekilde giderse muhtemelen aşama aşama üniteler devre dışı olacak, sonra santral tamamen üretimi durduracak. Zaten yapılan hesaplamalara göre, bu bölgedeki kömür stoğu 2040 yılında bitecek. O döneme kadar bu santrallerin çalışması büyük bir önem taşıyor" dedi. YK Enerji olarak zeytinciliğin ve madenciliğin yanyana uygulanabildiğini yıllardır kanıtladıklarını, 1992'den günümüze 400 hektarlık alanda 415 binin üzerinde akasya, zeytin, kızılçam, fıstık çamı, mavi selvi, sakız ağacı ve incir ağacı dikimi yapıldığını, bugüne kadar ülkenin farklı bölgelerine 2 milyon ağaç dikildiğini, hedeflerinin bu rakamı 5 milyona çıkarmak olduğunu kaydetti Dinç. Kapatılan maden sahalarındaki zeytinliklerden elde edilen zeytinyağının, Milas Ticaret ve Sanayi Odası tarafından coğrafi işarete layık görülerek kalitesinin tescillendiğini, Avrupa Birliği'nden coğrafi işaret alarak önemli bir başarıya imza attığını belirten Dinç, "Artık bizim zeytinyağımız da coğrafi işaretli" dedi.Kömür çıkarılması çalışmaları kapsamında tarihi kalıntılara da dikkat çeken Dinç, "Bugüne kadar farklı dönemlere ait 75 mezar, dört zeytinyağı işliği ve iki de konut tabanı bulundu. YK Enerji tarafından 18 arkeolog ve 75 işçi bu kazılarda istihdam ediliyor, önemli bölümünü de köylü kadınlar oluşturuyor. Çıkarılan eserler, kazı evinde analiz ediliyor, sonrasında Ören Arkeopark açık hava müzesine taşınıyor. Taşıma işlemi bitince, arkeopark alanında, etnografik ev şeklinde düzenlenecek karşılama merkezi, güvenlik üniteleri ve zeytinyağı atölyesi canlandırma alanı bulunacak" diye konuştu. Yaptıkları kazılarla doğaya kesinlikle zarar vermediklerini, tam tersine sahip çıktıklarını söyleyen Dinç, "Biz kurum olarak yapılması gerekenden fazlasını hayata geçiriyoruz. Kazılan yerleri yeniden toprakla doldurup bir süre sonra zeytin fidanları dikiyoruz. 93 hektarlık arazide 22 bin 100 zeytin ağacı var. Zeytin hasadı yine bölge köylüleri tarafından yapılıyor. Her yıl ortalama 40 ton zeytin toplanıyor. Sekiz tonu ile soğuk sıkım zeytinyağı ve zeytinyağı sabunu üretiliyor. Kesinlikle ticari bir kazanç düşünmeden, hepsini çalışanlarımız ve diğer paydaşlarla paylaşıyoruz. Bize karşı gelenler,