Transfer, sakatlıklar, milli ara derken lig mücadelesi asıl şimdi başlıyor. Takımlar daha yüksek bir motivasyon ve görece oturmuş kadrolarla mücadeleye asılacak. Aslına bakılırsa Ekim'deki milli araya kadar takım bütünlüğü adına sancılar sürecektir ama şimdi maç trafiğinin ve zorluk derecesinin artacağı, yüksek tempolu bir döneme giriyoruz. Artık özür zamanı geçti. Şimdi oyunculardan verim alma zamanı. Bunu yaparken yeni sakatlıklar yaşamamak ve oyundan bağımsız olarak kazanmak öncelik olacak. Takımların gerçek kimliğini görmek içinse birkaç hafta daha gerekecektir. Yine de şimdi toplanan puanlar çok önemli. Lig ve Avrupa mücadelesinin geleceğine 8 Ekim'e kadar oynanacak 4 Süper Lig ve 2 Avrupa maçı yön verecek.
TRANSFER DÖNEMİ İYİYDİ AMA...
Şimdi size şaşıracağınız bir bilgi vereceğim. Süper Lig'in toplam değeri 1,200 Milyardan 1,150 Milyara gerileyerek geçen yıla göre yaklaşık 50 milyon euro azalmış! "Bunca kalburüstü transferden sonra nasıl olur" dediğinizi duyar gibiyim. Hadi İcardi buradaydı ama son Şampiyonlar Ligi finalinde boy gösteren Dzeko'dan; Premier Lig'in kalburüstü oyuncuları Fred, Zaha, Pepe, Sanchez, Ziyech ve Chamberlain'a; Ballon d'Or'a aday olan Livakovic'ten Tadic, Szymanski ve Rebic'e kadar buraya sığdıramayacağım çok sayıda önemli transfer yapıldı. Ama bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde ise bambaşka bir görüntü var. İşte size birkaç örnek: Konya takımının değeri 48,5'dan 33'e, Kasımpaşa'nın 32'den 19'a, Fatih Karagümrük'ün 40'dan 25'e, şampiyonluk yaşamış Başakşehir'in değeri bile 75 Milyondan 52 Milyon euro'ya gerilemiş. Yani dört büyükler para saçarken, diğerleri masrafları kısmış. Bu durum takımların arasındaki kalite makasının iyice açılması anlamına geliyor. Farkı ancak çok mücadele ederek ve fizik üstünlük sağlayarak dengeleyebilirsiniz. Yoksa erken kopmalar yaşar ve en az yedi, sekiz takımın düşmeme mücadelesi vermesini seyrederiz.
BU MAÇ FARKLI
Şenol Güneş bir kez daha Beşiktaş'ın başında Şenol Güneş Spor Kompleksi'ne, Trabzonspor'un karşısına çıkıyor. Yalnız bu defa öncekiler kadar naif bir karşılama olmayacak. Bu fark her şeyden önce teknik direktörden kaynaklanacak. 2016'da Hami Mandıralı'ya karşı 2-0, 2017'de Ersun Yanal'a karşı 4-3, 2018'de Rıza Çalımbay'a karşı 2-0 üstünlük sağlayan Güneş, Trabzonspor'daki beş maçta tek yenilgi alırken kendisini duayen olarak gören Türk hocalara karşı mücadele vermişti. Şimdi karşısında ekmeğini taştan çıkarmak zorunda olduğunu kavramış Hırvat Bjelica var. Evinde komşusu Rize'ye kaybeden, Galatasaray maçında net yenilgi alan Trabzonspor, farklı Kasımpaşa galibiyetine rağmen yeni bir iç saha yenilgisini camiasına anlatamaz. Bu yüzden yönetiminden, taraftarına, futbolcusundan teknik adamına kadar herkes çok daha sert ve motive olacaktır. Öte yanda Beşiktaş'ta da taşlar yerli yerine oturmaya başladı. Ama bu sezon D.Kiev 'den sonra ilk kez zorlu bir rakibe karşı oynayacaklar. Özetle kora kor bir maç olacak. Kartı bol bir maç olacak. İki taraf da gol bulacak. Hiçbir sonuca şaşırmam.