Ne umduk ne bulduk

Öyle bir transfer dönemi yaşıyoruz ki, büyük takımlar antrenman tesislerinde petrol bulmuş gibi yıldız transferi yapıyor. Hal böyle olunca kalite ve kadro derinliği olarak Anadolu takımlarıyla aralarındaki makasın açılmaması mümkün mü Ama gelin görün ki, İstanbul'un üç büyüğü ilk hafta maçlarında "al birinden, vur ötekine" misali tat-tuz vermedi. Ayar kaçtı mı Galatasaray, Kayserispor deplasmanında Torreira'yı aradı. Kalitelerine söz söylenemeyecek İcardi, Zaha ve Angelinho "zamana ihtiyacımız var" diye bağırdı. Olimpija rövanşının formalite olduğunu rakip dâhil herkes biliyordu. Yine de Zaha'nın gelmesiyle kimyası bozulan Kerem'in top kayıpları ve Torreira'nın kırmızı kart görmesi can sıktı. Bu takıma Tete dışında en az iki yıldız daha katılacak. Ama bazı bölgelerde birikme oldu. Maaşlarda denge bozuldu. 83 matematiği zorlaştı. Şampiyon takımın ayarlarıyla bu kadar oynamak doğru mu Okan Hoca'nın işi geçen yıldan daha zor olacak. Ayaklar yere bastı Gaziantep'e karşı yirmi dakikaya iki gol sığdırıp, maçın sonunu zor getiren Fenerbahçe, onca yetenekli oyuncusuna rağmen mücadele etmeyince kalitenin bir yere kadar yeteceğini daha ilk lig maçında anladı. Potansiyelli bir takım olan Samsunspor'a karşı oynayacakları deplasman maçı öncesi bu iyi bir uyarı oldu. Fred, Cengiz ve orta saha takviyesi ile kadro planlaması yerli yerine oturacak. Kaleci konusuna gelince... Altay bu kadar eleştirilecek kaleci değil. Ama artık dikiş tutturması zor. İsmi geçenlerden De Gea son üç yılda, bir kariyere yetecek kadar hata yaptı. Navas büyük kalite ama en çok iki senesi kaldı. Livakovic ise eldiveni uzun süre taşır. Unutulmasın. İyi kaleci maç da kurtarır, şampiyonluk da! Rashica morali Beşiktaş yönetimi transferde ezeli rakiplerine ayak uyduramadığı için çok eleştirildi. Ancak Rashica transferi havayı değiştirdi. Taraftarın gözünde