Galatasaray'ın seçimi

OK değil, daha bir yıl dolmadan Galatasaray yeni bir seçim yaşıyor. Bir yıl önce beş adayın katıldığı yarışta 41 oy farkla ipi göğüsleyen Burak Elmas yönetiminin görev süresini tamamlamakta güçlük çekeceğini bu köşede yazmıştım. Nisan ayında yapılması gerekirken mahkeme kararıyla ertelenen seçim öncesinde de benzer bir yazı kaleme almıştım. Şimdi Metin Öztürk yerine Dursun Özbek yarışta ve yine iki adaylı bir seçim yarışı gerçekleştirilecek. Bu yarıştan çıkacak adayın da görev süresini tamamlaması gerçekten kolay gözükmüyor. Her şeyden önce Galatasaray'da başkanlar için Demokles'in kılıcı gibi bekleyen "ibrasızlık" tehdidi var. Ciddi borç yükü, kur açmazı ve acil sıcak para ihtiyacı herkesin malumu. Futbol takımının kapasite sorunu, para edecek oyuncu sayısının azlığı da cabası! Saha başarısına endeksli tepkileri de hesaba katarsak gelecek yönetimin adeta şapkadan tavşan çıkartması gerekiyor. Velhasıl yeni yönetimin işi de en az eskisi kadar zor gözüküyor. Önemli projelere imza atılıp, camiada birlik ve beraberlik sağlanamazsa sıkıntılar gittikçe büyüyecektir. Galatasaray için bu seçim bir son değil başlangıç ve camianın tek ses, tek yürek olmaya ihtiyacı var. Kim kazanırsa, kazansın! ULUSLAR LIGI ANGARYASI LUSLAR Ligi'nde On güne dört maçın sığdığı yoğun bir trafik var. Minimum kırk beş, elli maçlık koca bir sezonun ardından bu takvim gerçekten akıl alır gibi değil. Avrupa basınında bu saçma maç trafiğinden yakınan futbolcuların demeçleri eksik olmuyor. Daha geçenlerde Van Dijk, "Burada ne işimiz var" diyordu! Bildiğiniz gibi bizim millî takım üçüncü kademeye kadar düştü. Rakipler hafif sıklet olunca iki maçta on gol atarak kolay galibiyetler aldık. Ancak genç ve yeni oyuncular kazanmak adına iyi karşılaşmalar oynadık. Milli takımımız ait olmadığı C Ligi'nden bir an önce kurtulmalı. Bu arada Salih Özcan, Doğukan Sinik ve Ferdi Kadıoğlu gibi yeni isimler mutlaka bu kadronun parçası haline getirilmeli. Stefan Kuntz'un sadece yurt dışına odaklıymış gibi algılanan oyuncu seçme kriterlerini gözden geçirmesinde de fayda var. Özetle, UEFA'nın bahis ve sponsorluk mecralarını memnun etmekten başka amacı olmayan Uluslar Ligi angaryasından bizim hesabımıza