Birçoğumuz çocukları alıp, hafta sonları hayvanat bahçelerine götürmüşüzdür. Çocukların merakı, ilgisi, neşesi derken keyifle geçen saatler sonunda, vaktimizi güzel değerlendirmiş ve çocuklarımızın hayatına önemli bir katkıda olmuş olduğumuzun mutlu eden düşünceleriyle evimize dönmüşüzdür. Modernleşmenin ruhsal dengemizi bozarak, manevi dünyamızda açmış olduğu yaraların bir eseri olarak, artık bizlerde rahatsız edilmek, moralimizi bozan konulara pek eğilmek istemiyoruz. Bu yüzden ziyaret ettiğimiz hayvanların ıstırapları ve aslında bizi eğlendirmek için yaratılmadıkları düşüncesini aklımıza getirmek, konuşmak istemeyiz. Bunun yerine, e-sosyal hesaplarımızdan paylaştığımız fotoğraflara takipçilerimizin ilgisi ve yorumlarıyla oyalanır, hayvancağızların sömürüsü ile ortaya çıkan kirli değerler üzerindeki kendi payımız ile biraz daha faydalanmaya devem ederiz. Şu an için sıcak gündem olmasa da yakın gelecekte bu konunun dünya gündemine getirileceğini ve hayvanat bahçelerinin yasaklanmaya başlanacağını tahmin ediyorum. İşte o zaman herkes, oldukça duyarlı hayvan hakları savunucusu oluverir. Ve maalesef bunu gündeme getiren küreselci elitlerin havasından ve sözde insancıllığından geçilmeyecektir. Sonuçta, medyanın da atmosfer gibi saran etkisi ile, aslında zerre samimi olmayan bu adamlar, gerçekte insanlık düşmanı ideolojilerini cilalayıp parlatma ve insanlığı etkileyip yönlendirme imkanına kavuşacaklar. Üstelik bize, tarihlerindeki insan hayvanat bahçeleri