Artık özgür düşünemiyoruz. Çamur seli gibi akıp giden bilgi, haber, içerik cümbüşünde güldür güldür savruluyor zihinlerimiz. Ruhumuzu dinleyemiyor, hissedemiyor, keşfedemiyoruz. Kendimizi unutuyoruz, unuttuğumuzun farkında olamadan. Kimiz biz Kendimize doğru soruları sorabiliyor muyuz Daha da önemlisi böyle bir derdimiz var mı Düşüncelerimizle birlikte duygularımızı, irademizi kim yönetiyor Sevdiklerimizi neden seviyor, kızdığımız şeylere neden kızıyoruz Neden kararlar alsak ta adımlarımız zayıf kalıyor Evvela bilmeliyiz ki, kendi bağımsız düşünce sistemimizi geliştiremezsek, başka insanların sistemi içinde -mevcut durum- kendimizi kaybederiz. Şu anki sisteminde amacı, bizi diğer canlılardan ayıran güzel ahlakı yok etmek ve Rabbimize bağlayan ruhumuzu unutturmak. Öyle ki: Hayatta kalabilmek için her şeyi yapabilecek ve meşru sayabilecek bir hale gelelim. O her şey ki, olması gereken hakikat dışında kalan her şey... Nihilist, kuralsız, bencil, ahlaksız ve acımasız bir canavar olsun insan. Cinayetler, tecavüzler, katliamlar sanat adı altında, bilim kurgu formatında zihinlerde sıradanlaşsın, vicdanlar ölsün. Bir an önce ciddi kararlar alıp cehenneme akan bu pislik selinden kurtulamazsak daha dünyadayken cehennemi yaşamaya başlayabiliriz. Dizi, film, bilgisayar oyunları, klipler, sosyal medya, tv abonelikleri, hepsini çöpe atamayan kurtulamaz. Dindarda olsa, hocada olsa kurtulamaz. Fıtrata uygun, doğal bir hayatı kurgulayamayan kurtulamaz. Prensipler edinip, sistemli bir şekilde hayata geçirelim. Kendini, yolunu ve Rabbini bulacağın 6 prensip. 1- Önyargılı olma: Seni ötekileştireni bile ötekileştirme. İtibar sonadır unutma. Her geceyi Kadir, her insanı Hızır bil! "Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü." 2- Dedikodu, gıybet yapma: Hiç kimseyi kötüleme, dedikodu yapılan yerde