Hacı Bektaş-ı Veli'den 3 ders

Anadolu zor yıllar. Kıtlığın kırıp geçirdiği bir halk. Yunus Emre'nin hayatında, hepimizin bildiği bir dönüm noktası. Hacı Bektaş-ı Veli Hz. Dergâhında herkese buğday dağıtmaktadır. Konumuz burası. Yunus Emre'nin hayatında geçmese belki hiç duymayacağımız çok önemli bir hadise. Hemen "buğday mı, himmet mi" Kıssasına yöneliyor zihnimiz. Önemli tabi. Ancak çok kritik dersler atlanıyor burada. Bu dersler hepimize, ancak özellikle hoca ve âlimlerimiz ile siyasi liderleredir. 1. Anadolu'da kıtlık var. İnsanlar gıda ihtiyaçlarının karşılamakta oldukça zorluk çekiyorlar. Ama aynı bölgede yaşayan Hacı Bektaş-ı Veli bu kıtlıktan etkilenmemiş; üstelik elinde fazla fazla buğday var. Soru şu: Bu nasıl oluyor Aynı kıtlık neden Hacı Bektaş-ı Veli'yi etkilememiş Burasını hiç düşündünüz mü Cevap Hacı Bektaş-ı Veli'nin yüksek öngörüsü ve basiretidir. Kıtlık daha gelmeden seneler öncesinde bunu öngörerek sevenleriyle birlikte bol bol üretime geçmesi ve kıtlık günleri için buğday depolaması. Böylece halk kıtlıktan kırılırken, o bir İslam âlimi olarak en önemli liderlik vazifesini yerine getirebilmiş, on binlerce insana yardım elini uzatabilmiştir. 2. Bu öngörüsünü kişisel zenginliğini arttırmak için, "yatırım yapacak en güzel emtiayı buldum!" fikriyle değil, tamamen Allah rızası için yapmıştır. Yani düşüncesinde bir yatırım fırsatı düşüncesi, dünyevi bir bakış, kapitalist bir iştah yoktur. Allah bizlerin zihnini ve gönlünü bu pisliklerden