Filistinlilere göre uzaylılar var mıdır

Gazze'de dünyaya gelen bir çocuğun hayatını düşünün. Başka hiçbir yeri görmeden göremeden büyümüş. Sevdiklerini doyasıya sevemeden sevilemeden ayrılmak zorunda kalmış. Açlık, yokluk, zulüm altında yetişen bir insan evladı. Hatıraları acılarla dolu, pek çok hava saldırısı, siren sesi, yıkım, yangın... Böyle bir hayat.

Ama inanç dolu, mücadele ruhu kabarmış, kardeşlerini seviyor. Özgürlüğün özlemini iliklerine kadar hissediyor.

Boyun eğmiyor, susmuyor, vazgeçmiyor... Hayatının her günü, her dakikası büyük bir sabır ve dirayetle geçiyor.

Karşılarında dünyanın en büyük ekonomilerinden, en teknolojik ordularından, en efsane istihbarat teşkilatlarından birine sahip demir kubbeli, pozlu-imajlı yenilmez denilen bir düşmanları var.

Buna rağmen yalın, çıplak büyümüş bu çocuk, Calut'un karşısında suspus olmuş kalabalıkların sessizliğini yırtan Davut'un (as) cesaret ve inancıyla bir sabah ansızın dünyayı hayrete düşüren atağını yapıp, Calut gibi binler şımarık zalimin sözde heybetini yerle yeksan ediyor.

Muhtemelen şuanda "Bütün dünya bizi konuşuyor. Milyarlarca Müslüman kardeşimiz, iyi kalpli insanlar, en az dünyanın yarısı bize dua ediyor. "diye düşünüyor olmalı.

Zira filmi geçtim, senaryosunun dahi yazılması zor bir olayı gerçek yapan Filistinli kardeşlerimiz, katil İsrail'e asla unutamayacağı bir ders vermiş; dünyaya kıyamete kadar konuşulacak, tarihine geçecek bir olay yaşatmıştır.

Bu satırları yazmadan birkaç saat önce, hem hava alayım hem de insanlarla heyecanımı paylaşayım diye biraz gezintiye çıktım. Birkaç yere girip biraz çay içtim. Hayret ile gördüm ki sanki başka bir gezegene gelmişim. Hiçbir şeyden haberi olmayan gençler gördüm. Çoğunun haberi vardı elbet. Heyecanla birkaç cümle kurdum. Ama başlarını, gömdükleri telefon ekranından kaldırmadılar bile. Oynadıkları on-line oyun onlara daha çok heyecan veriyordu.