Tükettiler cephaneyi

Bugünü sayarsak 5, saymazsak 4 gün var. Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine gidiyor. Buna karşılık, birinci turun ardından tansiyon iyice düştü. Adeta her şey normale döndü. Niye Çünkü ilk turun ardından gidişat görüldü. Erdoğan karşıtları cephesinde umutlar büyük ölçüde tükendi. Ayrıca, muhalefet elindeki bütün imkanları kullanıp bitirdi. Her tuşa basıldı. Elde ne varsa, ne üretilmişse ortaya döküldü... Olmadı, tutmadı, işe yaramadı. Üstelik o kadar zorlandı, öylesine abartıldı, oy için öyle garip eylem ve söylemlerin peşine takıldılar ki, samimiyet sorunu ortaya çıktı! Üstüne bir de çirkin ayak oyunları ve kumpaslar yaşandı. Etik dışı manevralarla Muharrem İnce adaylıktan düşürüldü. Ayrıca, manik depresif bir kişiliğin çirkin ve düzmece kasetleriyle sonuç alınmaya çalışıldı. Durum bu olunca, doğal olarak iktidar değil, muhalefet ve uyguladığı strateji tartışılır hale geldi! Muhalefet, bütün kozlarını kullanarak sadece bu günü değil, geleceğini de kararttı. Dün, Ak Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz'la beraberdik. Geleceğe yönelik bir projeksiyon yaptı ve "2024 Seçimlerinde Cumhur İttifakı'ndaki dört parti sandık kurullarında yer alacak, ama Millet İttifakı'ndan sadece bir üye olacak" dedi. Çünkü bu kurullarda bir önceki seçimde en yüksek oyu almış 5 siyasi parti temsil edilecek. Gelecek, Deva, Saadet ile Demokrat Parti seçime girmedi. Bazı illerde CHP, bazı illerde ise İyi Parti seçime katılmadı. Ayrıca, Hazine Yardımı açısından da durum aynı! Millet İttifakı paydaşları, sırf Erdoğan'ı düşürmek için bir araya geldiler. Kendi geleceklerini ve bir sonraki seçimi bile düşünemeyecek kadar basiretsiz davrandılar. Önümüzdeki günlerde elbette bunun ağır sonuçları olacak. Ali İhsan Yavuz, seçimin ardından muhalefet için bir "muhasebe süreci" başlayacağını ve "pek çok partinin genel başkanının değişeceğini" söyledi. Bu da çok doğal değil mi Birincisi başarılı değiller. İkincisi de bir hayal uğruna kendilerini ateşe attılar.