Oldu mu

Olmaz, yapılamaz" diye bağırdılar. Koca bir hayal ve göz bağcılık olduğunu iddia ettiler. "Fabrikası bile ortada yok" deyip kirletmeye çalıştılar. Saldırdıkça saldırdılar... Ne oldu Yapıldı işte. Millet de almak için sıraya girdi. Yakında yerli otomobilimizi caddelerde ve sokaklarda göreceğiz. Şimdiden rahatlıkla söyleyebilirim. Yanılmayacağıma da kesinlikle inanıyorum. Bunların TOGG düşmanlığı devam edecek. On parmaklarındaki on karayı sağa sola sürmek için yine birbirleriyle yarışacaklar. "Dur bakalım, belki de öyle yapmayacaklar, farklı davranacaklar" diyenler çıkabilir. Ama iddialıyım ben. Kesinlikle farklı davranmayacaklar. Tecrübe ile sabit. Aynen dediğim gibi yapacaklar. Çünkü milli tavır ve yerli otomobil alerjisi var bunların. Geçmişte "Devrim Otomobili" gündeme geldiğinde de aynısını yapmışlardı. Kirletmek ve engellemek için çırpınıp durmuşlardı. TOGG'a gösterdikleri direnişin aynısını sergilemişlerdi... Yeni İstanbul Gazetesi'nin sahibi Habib Edip Törehan, "Otomobil fabrikası kurmak, günün şartlarında yersiz bir girişimdir" diye yazdı. Kudret Gazetesi'nin Sahibi Fethi Giray, aklınca dalga geçti. İtibarsızlaştırmak, kirletmek için elinden geleni yaptı. Aynen şöyle yazdı: "Duymayan, işitmeyen varsa benden öğrensin. Dört yıldır uğraşa didine nihayet Türk viskisi yapmışız. Medeniyet alemine kanatlanıp uçarız artık! Kafalarımızı kendi yaptığımız viski ile ıslatarak, ayaklarımızı otolarımıza uzatarak..." Neler, neler... Akis Dergisi, "Ortada ümit ışığı yok" diyerek, eleştirdi. Aziz Nesin de "İyi ki uçak değil, otomobil yaptık. Ya uçak yapsaydık da 100 metre havalandıktan sonra pilot geriye dönüp 'benzini unutmuşuz efendim' deseydi" ifadeleri ile alay etti. "Bu bir israftır" diyenler çıktı. Gazeteci Hayri Alpar, "İcat çıkarmayın başımıza" dedi. Yeni İstanbul Gazetesi, aleyhte kampanya düzenledi: "Bir tek Türk işçisinin dahi vaktini bu lüks otomobil için heba etmesi büyük bir milli kayıptır." Uzatmayalım, dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın