Meral ablanın partisi

Önce operasyonu MHP içinde başlattılar. "İyi yönetilmediğini" iddia ettikleri MHP'yi "adam" edeceklerdi.

Olmadı, hedeflerine ulaşamadılar.

Sonra ülkücülere "iktidar" sözü vererek ayrıldılar oradan. Parti yönetimi de genellikle MHP'den ayrılan isimlerden oluşturdular.

Zaman içinde de evrildiler çevrildiler, başka bir noktaya geldiler. Ülkücülükten milliyetçiliğe geçiş yaptılar. Sağdan soldan gelen isimlerle ayrı bir yapı oluşturdular. Geçmiş iddialarını bir kenara bırakıp, Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı yapmaya soyundular. Orada da istikrarlı bir görüntü vermediler. Bazen Kemal Bey'i yüceltip, bazen yerin dibine gömdüler. Kimi zaman yanına oturup, kimi zaman terk ettiler. Gün oldu, "Ondan Cumhurbaşkanı olmaz, seçilemez" dediler, gün geldi, "Kesin seçilecek" nutukları attılar.

Bu arada, yola birlikte çıktıları isimleri, yürüdükleri yollarda döktüler. Mesela, Yavuz Ağıralioğlu gibi isimleri kadro dışına attılar. Koray Aydın gibilerin yetkilerini budadılar.

Her defasında parti içi kavgalar alevlendi. Parti, sürekli olarak birbirlerini suçlayan isimlerin mücadele arenasına döndü. Zikzaklar, keskin manevralar birbirini izledi.

Daha kurulduğu gün "Toplama bir partidir, dağılır" demiştim. Üstüne bir de kötü yönetim eklenince o süreç hızlandı işte...

Tablo ortada: İyi Parti kaç kişi ile kuruldu Kaçı yolda döküldü Bugün kaç kişi kaldı Ayrıca, dün ne diyordu Bugünkü söylemleri ne

Elbette bir siyasi partide farklı görüşler ortaya çıkabilir. Anlayış farklıları ve hizipler oluşabilir. Ama İyi Parti'ye baktığımızda durum çok farklı. Orada fikri ya da ideolojik bir çekişme yok. Sadece karşılıklı suçlamalar var. Herkes birbirini karalıyor, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor...

Ortalık, kelimenin tam anlamı ile yangın yeri gibi!

Biri bir iddia ortaya atıyor, diğeri