İşte fark

Ortaya atılan iddia şu: "KPSS sınav soruları, bir yayınevinin deneme testleri ile bire bir aynı çıktı." Sonra ne oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen harekete geçti. Konunun araştırılması için Devlet Denetleme Kurulu'na talimat verdi. Kamuoyuna da bir açıklama yaptı: "Tek evladımızın dahi mağdur olmasına asla müsaade etmeyiz." Yetmedi, bitmedi. Soruşturmanın selameti için ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün'ü anında görevden aldı. Sert tedbirlere başvuruldu. Ama yine bitmedi. Bekleyecek ve göreceğiz. Soruşturma sonucu ne olduğu ortaya çıkacak. Ona göre de gereken yapılacak. Devlet böyle işler zaten. Olabilir, devlet mekanizması içinde sıkıntılar ya da sıkıntılı tipler çıkabilir. Ya da aslı astarı olmayan iddialar ortaya atılabilir. Denetim mekanizmaları bunun ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için var. Geçmişte "Cemaat" ya da "Hizmet Hareketi' denilen yapıda gördük bunu. Devletin kılcal damarlarına kadar sızmışlar. Her türlü madrabazlığı yapmışlar. Emniyet ve askeriyede soruları çalmış, pek çok kritik noktaya adamlarını doldurup, köşe başlarını ele geçirmeye çalışmışlar. Halen sıkıntılarını yaşıyoruz FETÖ'nün! Mesele şu ki, yaşadığımız onca tecrübe ve acıya rağmen, halen o yapıyı masum göstermeye çalışanlar var... 15 Temmuz'da sokağa inen askeri okul öğrencileri üzerinden algılar oluşturmaya çalışıp "Ne suçu var onların" söylemleri geliştiriyorlar. O okullara nasıl girdiklerini, kimlerin nasıl soru hırsızlığı yaptığını gözden kaçırıp illüzyonlara başvuruyorlar. Hiç sınava girmeyip mezun olan ve rütbe alan isimleri bile görmezlikten geliyorlar. Yetmiyor, bitmiyor, iktidara geldiklerinde hepsini serbest bırakacaklarını ilan edebiliyorlar. Bu kadarla da kalmıyor. FETÖ'cü oldukları gerekçesiyle kamu ile ilişkileri kesilen isimlere bile sahip çıkarak, onları masumlaştırmaya çalışıyorlar. Bir de CHP'li belediyelerde ayyuka çıkan iddialar üzerine yapılan operasyonlar var... Oralara denetim görevi için İçişleri Bakanlığı'ndan iki müfettiş gittiğinde yer yerinden oynuyor. "Dokundurmayız