Bir daha anlatalım

Yüz kere söylesek de bazıları için sonuç değişmeyecek. "Türkiye yönetilemiyor" diye bağırmaya devam edecekler. Tabi Türkiye onlardan ibaret değil. O yüzden biz bir defa daha anlatalım... Dünya ciddi bir dalgalanmanın içinde. Enerji fiyatları almış başını gidiyor. Doğal gaz, 2020'nin başında 115 dolardı. Bugünkü fiyatı 1.100 dolar. Zaman zaman 1.500 dolara kadar da çıkıyor. Peki, siz ne kadardan kullanıyorsunuz Ben söyleyeyim 150 dolara alıyorsunuz. Aradaki fiyatı da "Türkiye'yi yönetemiyor" dedikleri devlet karşılıyor. Vatandaşa yüzde 80'e yakın verilen bir destek var. Şimdi "doğal gaz" deyip geçmeyin. Pek çok yerde köylere kadar ulaştı. Benim Ankara'ya 40 kilometre uzaklıkta bulunan köydeki bahçemde bile doğal gaz var. Geniş kitlelerin temel tüketim maddeleri arasına girdi. Bir düşünün!.. Devlet bu sübvansiyonu yapmasaydı ne olurdu Evet, düşünülmesi bile insanın içini karartıyor. Zaten devlet de o yüzden böyle büyük bir fedakarlık yapıyor. Yine de memnun olmayıp, bağırıp çağıran, bu büyük desteği kirletmeye çalışanlar var. Peki, ne yapıyorlar Geniş kitleleri, gariban vatandaşı ilgilendiren bu hizmet karşısında "Benim vergilerimi böyle kullanamazsın" diye bağırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasasında yazılı olan "Sosyal Devlet" kavramını unutuyorlar. Buna karşılık, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun tuzu kuruları ilgilendiren "İktidara gelirsem bazı araçlardaki ÖTV'yi kaldıracağım" sözlerini de çılgınlar gibi alkışlıyorlar. "Devletin kaynaklarını tuzu kurulara aktaramazsın" demiyorlar. Anlamazlar, anlamayacaklar, anlatmak zor bunlara. Ama onların dışındaki geniş kitlelere bu gerçekleri defalarca anlatmak lazım... Bunlar öyle tipler ki, İstanbul'daki bir ekmek fabrikasının şubesinin açılışını "Ülkenin en büyük hizmetlerinden biri" olarak sunabiliyorlar. En büyüğünden en küçüğüne kadar orada toplanıp fotoğraf veriyorlar. Buna karşılık, dünyanın tahıl krizinin çözülmesini küçük, basit, olağan bir faaliyet olarak