6'lı Masa adayı

Uzun süredir konuşuyoruz, tartışıyoruz. Altılı Masa'nın (yedili olduğu da söylenebilir) adayı üzerinde kafa yoruyoruz. Erdoğan'ın karşısına çıkaracakları ismi bulmaya çalışıyoruz. Oysa o isimden daha fazla kafa yormamız gerekenler var. Kılıçdaroğlu'nun da zaman zaman ortaya koyduğu kriterlere çok fazla takılmamak lazım. Onlar sadece süslü laflar. Çünkü Altılı Masa paydaşları içinden de, dışarıdan da o kriterlere uyacak isim bulmak imkansız. En basitinden halkın yarısından fazlasının oyunu alacak; ardından da yüzde 1 bile oyu bulunmayan masa sakinlerine teslim olacak. Onlara danışacak, hepsinin onayı olmadan adım atmayacak. İnsanın yaradılışına aykırı! Üstelik yaşadık biz bunu. Kendisinin dahi aklında yokken, sırf Ecevit istedi diye Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne çıkan Ahmet Necdet Sezer bile böyle davranmadı. Veli nimeti olan Ecevit'e teslim olmadı. Tam tersini yaptı. Ecevit'e Anayasa Kitapçığı fırlattı. Ecevit'in zorlaması ile seçilen ve arkasında halk desteği olmayan Sezer örneği ortadayken, halkı arkasına alan bir Cumhurbaşkanından Altılı Masaya teslim olması beklenir mi Olmaz, olamaz, hayal. Elbette bir aday bulacaklar. Bulamazlarsa, ilk turda ayrı ayrı yola çıkacaklar. Seçim ikinci tura kalırsa o zaman birleşecekler. Şu anda ellerinde aday yok, ama birleştirici bir malzeme var. O da Erdoğan düşmanlığı. Zaten ilk andan itibaren Altılı Masa'da yapıştırıcı olarak bunu kullanıyorlar. "Erdoğan gitsin de gerisi ne olursa olsun" mantığı içindeler. Bu hırsla yanıp tutuşuyorlar. Aday için "Şu ya da bu olur" diyemem. Ama Erdoğan düşmanlığını taze tutacaklarını, seçime giderken daha fazla alevlendirmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyebilirim. Yeni yeni iddialar ortaya atacaklar. Çok farklı algı oyunlarını devreye sokacaklar. İstismar siyasetinin en uçlarından örnekler sergileyecekler. Zorladıkça zorlayacak, kendilerine oy verme ihtimali olan seçmeni diri tutmaya çalışacaklar. Bu arada HDP'yi de ellerinden kaçırmamak için manevralar gerçekleştirecekler. Zaten ellerinde