Çare; Adil Düzen, Adil Paylaşım

Ülke olarak bir ekonomik krizin ortasındayız. Bu krizin dokunmadığı kimse kalmadı. Halk ekmek büfelerinin önü sadece birkaç kuruş da olsa bari ekmekten tasarruf etmek için çalışan insanlarımızla dolu. Her ne kadar bu kuyrukları başka şekilde yorumlasa da iktidar ve mensupları, ülkenin gerçek fotoğrafı bu. Elektrik, doğalgaz faturalarından beli bükülmedi milletimizin, beli kırıldı. Aslında yaşadığımız hali anlatmaya da gerek yok. Ana haber bültenlerinin ilk gündem maddesi her gün bir kaleme gelen zam. Haberlerin diğer maddeleri ise çoğunluğunu ekonomik kriz temelli olan sosyal patlamaların iz düşümleri. Sağlıkta şiddet haberleri, aile içi şiddetli geçimsizlik, verdiği borcu geri alamayanlar, bankalara borcu artanlar, ödeyemediği doğalgaz faturası yüzünden gazı kesilenler, yan baktı diye kavga çıkaranlar, hizmet alamadığı düşüncesiyle karşısındaki memurlara saldıranlar pushfn('ads'); Ve ne kadar hazindir ki, televizyon ekranlarında uzmanlar, gazeteciler, akademisyenler konuşuyor da konuşuyor. Millete yaşadığı şeyi allayıp pullayıp anlatıyor. Ama ötesi yok. Neden ülke bu duruma geldi Neler yapıldı ya da yapılmadı da sıkıntı içinde yaşıyoruz, kendi memleketimizde kölelerden kötü şekilde yaşıyoruz, anlatan yok. Belki de bilmiyorlar diyelim ama bu millet şu an zamanında Erbakan'ı ve Milli Görüş'ü dinlemediğinin bedelini ödüyor. AKP'nin ekonomi politikasını küresel sermayeye göre belirlendiği gün gibi aşikârken ve Erbakan milletimizi hükümet eliyle soydurulduğunu anlatırken kimse kulak asmamıştı. Faturalar üç aşağı çekilmiş beş yukarı çıkmıştan daha derin bir krizin içindeyiz. Bazıları pandemiye bağlayarak işin içinden sıyrılma derdinde fakat pandemi olmasa da ülke ekonomisi bu duruma gelecekti. Çünkü ülkedeki ekonomik sistem soygun düzeni! Millet çalıştığının karşılığını, ürettiğinin karşılığını alamazken bir avuç rantiyeci paraya para demedi. En zengin ile en fakir arasındaki makas her geçen gün arttı. Eskiden birtakım gazeteci, akademisyen takımı ortalığı "ülkede rantiyecileeer var" diye yıkarken şimdi elde ettikleri makamlar, mevkiler sebebiyle eski söylemlerini unutarak başka mecralarda ninniler söylüyorlar. pushfn('ads'); Yaşadıkları konfor bölgesinden milletin yaşadığı sıkıntılara dair konuşanlara bir hatırlatma yapalım. Erbakan 2007'de şöyle anlatmıştı: "AKP niçin iflas etmiştir Sadece borçtan dolayı değil, dış ticaret açığından değil, satacak hiçbir milli müessese kalmamıştır. Bütün milli müesseseler satılmıştır. Bakalım Milli Görüş ne yaptı, iş birlikçiler ne sattılar Biz çimento sanayi kurduk, et balık kurumu kurduk, süt endüstrisi kurduk; bunların hepsini sattılar, bunların hepsi arsa oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 200 tane büyük tesisimizi sattılar. Bunların hepsi arsa haline döndü. Biz yaptık onlar yok etti, sattı bitirdiler. 'Türkiye'ye yabancı sermaye geliyor' diyorlar. Peki, niye geliyorlar Şunun içinmiş; 'Ekonomimiz kuvvetli bize güveniyorlar da geliyorlar' Hadi ordan! Bize demiyorlar ki bizden daha kolay soyacak birini bulamıyorlar. Gelenler gayrimenkul almış, arsayı alıyor, sonra imar durumu çıkarıp korkunç bir şekilde zengin oluyor. Bankacılığı almış, çünkü faizlerle milleti soyuyor. Haberleşmeyi almış yani telekomünikasyonu almış müthiş rant sağlamış. Yani seni soymak için gelmiş, sana güvenmiyor, seni soymak için geliyor, seni yoluyor." Ekonomik darboğazdan geçtiğimiz şu günlerde sadece laf üretmek için değil gerçekten milletimizin dertlerine derman olmak açısından, insanımızı kör dövüşlerden korumak için Milli Gazete'mizin "kadın