Bir Yiğit Mücahide; Oya Akgönenç

Ülkemizin yıllardır değişmeyen gündeminin başında ekonomi ile birlikte Kıbrıs sorunu gelir. Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra hemen hemen her hükümetin ajandasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni diğer ülkeler nezdinde tanınması meselesi yer alır. AKP'nin iktidara gelir gelmez Avrupa Birliği'ne girme sevdası sebebiyle gözden çıkarılan Kıbrıs, yine ülke gündeminde. Burada Kıbrıs'ın önemini anlatacak değilim. Kıbrıs'ın jeopolitik ve jeostratejik önemini önüne bir dünya haritası alıp dikkatli bakan her gözün durumu anlayacak kadar açık. Bizim açımızdan ise Peygamber Efendimizin (S.A.V.) halası Safiye Sultan'ın orada medfun olması yeterli. Yakın tarihimizde Kıbrıs denilince tartışmasız herkesin aklına Barış Harekâtı'nın emrini veren Erbakan gelir. Milli Selamet Partisi'nin hükümetin küçük ortağı olmasına rağmen 1974'te kurulan MSP- CHP koalisyonunda Kıbrıs Fethi'nin gerçekleşmesinde amil oldu. Ve nice hayırlı hizmetlere. pushfn('ads'); Kıbrıs denilince maalesef yakın tarihimizde göz ardı edilen bir isim var. Prof. Dr. Oya Akgönenç. Evet, 1974 senesinde ülkemiz Kıbrıs'ta bir tarih yazdı. Ama Oya Hanım'ın Saadet Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı sıfatıyla, 2000'lerin başında dayatılan Annan Planı'na karşı, verdiği mücadele en az 1974'teki mücadele kadar önemliydi. Yaşayanlar hatırlayacaktır ki o zamanlar iktidar Kıbrıs'ın Türkiye'ye yük olduğu propagandası yapmış, dindar kitleleri de Annan Planı'nın hikmetini kabul ettirmek için "Kıbrıs zaten kumarhane yuvası" söylemleri ile AB'nin istediği düşünce yapısına getirilmişti. Annan Planı Kıbrıs'ta geçsin için AKP iktidarı tüm gücüyle çalışmış, AB'den aldığı ödevleri bihakkın yerine getirmişti. O kadar ki Bülent Arınç'ın bürosundan Kıbrıs aranarak Kıbrıslılara "Evet" dedirtilmişti. Böyle bir atmosfer içerisinde Erbakan Hoca'mızın emriyle Saadet Partisi bir ekip kurarak Annan Planı'nın ne olduğunu Kuzey Kıbrıs vatandaşlarına anlatmaya çalıştı. Bu ekibin başı Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Master ve Doktorayapmış Oya Akgönenç Hanım'dı. Saadet Partisi Oya Hanım başkanlığında bir ekiple 1974'te nasıl yavru vatan Kıbrıs'a sahip çıktıysa tekrardan Kıbrıs'a sahip çıkmak için arazide bilfiil çalıştı. Erbakan kadar Kıbrıs konusunda anılması gereken bir isim Oya hocadır. Kıbrıs'ın AB'nin istediği çerçevede teslim edilmesi için o günkü iktidarın arazide ve masa başında yaptıklarını bizzat Oya hocadan yüz yüze aldığımız konferans ve sunumlardan biliyoruz. pushfn('ads'); Oya hocanın bu ülkeye en önemli hizmetlerinden biri de hiç şüphesiz Avrupa Birliği'ne girme süreçlerinde AKP'nin okumadan imzaladığı anlaşmalar konusu olmuştur. AKP'nin iktidara geldiği ilk dönem Avrupa Birliği'ne girebilmek için yapmış olduğu icraatları ve imza atmış olduğu anlaşmaları, metinleri ülke olarak Oya Akgönenç'in çalışması sayesinde haberdar olduk. Avrupa Birliği'ne girebilmek için hangi anlaşmalara imza atıldığını, daha Dışişleri Bakanlığı çevirmemişken, Oya Akgönenç'in üstün gayretleri ile öğrendik. Bu anlaşmaların ülkemiz ve geleceğimiz açısından sakıncalarını Akgönenç'ten öğrendik. AB üyeliği sürecinde ülke menfaatine ve geleceğine zarar veren yönlerinin anlatıldığı, Aralık 2004 senesinde Saadet Partisi'nin hazırladığı "AB Türkiye İlerleme Raporu'nun Gerçek Yüzü ve Gizli Tuzakları" kitapçığı Oya hocanın gayretleri ile hazırlandı. Oya hoca ve Saadet Partisi'nin bu Avrupa Birliği sürecinin zararlarını anlatmaya çalıştığında iktidar yetkilileri tarafından engellendiklerine şahitlik ettik. Hem de iktidar yetkililerinin çoğunun bu uluslararası metinleri okumadan, ne olduğunu bilmeden sahip çıktıklarına. Bazıları şu günlerde, "Biz ne olduğunu bilmeden bu torba yasalara destek verdik" açıklamaları yapıyor. Ama sonuç ne oldu ülkede Övündüğümüz dillere destan aile yapımız bozuldu. AKP'nin elleriyle küresel güçlerin ekonomiden eğitime, sağlıktan medya sistemine rahat