Çözdük demişti şimdi referandum diyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan "ömrümüzü verdiğimiz bir mücadele neticesinde adım adım çözdük" dediği, "ülkemizde kamuda veya özel sektörde böyle bir sorun var mı" dediği başörtüsü meselesinde yine el yükseltti.CHP lideri Kılıçdaroğlu'na "Haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, millete götürelim, kararı millet versin" meydanı okudu.Tuhaf hatta oldukça tuhaf bir durumla karşı karşıyayız.Sayın Erdoğan'a sormak lazım: Bu ne yaman bir çelişkidir böyle, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu Hani ülkemizde ne kamuda ne özel sektörde böyle bir sorun yoktu, kalmamıştı Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan iğneyle kuyu kazarcasına, deveyi iğne deliğinden geçirircesine ömründen ömür gidercesine verdiği bir mücadele neticesinde başörtüsü sorununu çözmüştüErdoğan çözdük dediği başörtüsünü bir aydır gündeminden düşürmüyor, büyük bir heyecan içerisinde sürekli el üstüne el yükseltiyor!Halk enflasyonun altında nefes alamaz hale gelmiş, mahkemelerde icra dosyalarının sayısı 25 milyonu geçmiş, açlık sınırı 8 bin lirayı aşmış, yoksulluk sınırı 24 bin liraya yükselmiş, vatandaş evine ekmek götüremez, elektrik, su faturalarını ödeyemez hale gelmiş.Erdoğan'ın gündeminde bu sorunların hiçbirisi yok, "verin bu kardeşinize yetkiyi enflasyonun, faizin, doların belini kırayım" vaadiyle getirdiği hükümet sistemi ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş bırakmış, enflasyon yüzde 84'e yükselmiş Ama Sayın Erdoğan'ın gündeminde bu sorunları çözmek yok.Büyük vaatlerle getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden halkın memnun olup olmadığı da gündeminde yok. "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" vaadinde bulunan, "2023 seçimlerinde Altılı Masa olarak biz kazanırsak sistem değişikliği yapacağız hem de hemen" diyen CHP'ye, İYİ Parti'ye, Saadet Partisi'ne, Gelecek Partisi'ne, DEVA Partisi'ne "haydi hodri meydan, sıkıyorsa referanduma gidelim, halk bu sistemden memnun mu değil mi millet karar versin" meydanı okumuyorAma çözdük dediği başörtüsü meselesi için referandum çağrısında bulunuyor, referandum diyerek meydan okuyor!Tuhaf değil miNiye referandumOysa gayet basitti. CHP'nin TBMM'ye sunduğu kanun teklifine AK Partili milletvekilleri destekleyebilirlerdi. Ya da AK Parti başörtüsüne yasal güvence sağlayacak tek maddelik anayasa değişikliği maddesini hazırlar TBMM'ye getirirdi.Bu kadar basitti. Ve siyasetin gündeminden başörtüsü çıkmış olurdu.Cumhurbaşkanı Erdoğan 'çözdük' diyor ama el yükseltmeleri gösterdi ki aslında çözülmemiş, yasal değil anayasal güvenceye ihtiyaç varmış, bu durumda gerçekten başörtüsü sorununu çözmek isteseydi bu sorun bir aydır çözülmüş olurdu.TBMM'de çözümü mümkün olan bir meseleyi hem de "aile kurumunun güçlendirilmesi" gibi LGBT karşıtlığı maddesini ekleyerek neden referandum eşiğine getirmeye çalışıyorErdoğan bunu niye yapıyor, neyi hedefliyorSebep ortada.2023 seçimlerini "başörtüsüne yasal güvence" üzerinden kazanmayı hedefliyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Ekim tarihinde Prag dönüşünde uçaktaki gazetecilere "Ortada yasal bir düzenlemeyi gerektirecek bir durum yok. Bu beyefendi pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor ki benim ömrümün santraforlukla geçtiğini" sözleri şimdi daha berrak hale geliyor, daha iyi anlaşıyor.Hatırlarsanız İngiliz Times gazetesi Erdoğan'ı Amerikalı ünlü illüzyonist Houdini'ye benzeterek "Erdoğan