CB sisteminin beş yılını anlatamayınca

Pazar günü bir kez daha sandık başına gideceğiz, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu oylayacağız.28 Mayıs günü R. Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu nezdinde önümüzdeki beş yıl nasıl bir Türkiye'de ve hangi hayat koşullarında yaşamak istediğimizin ve bizi kimin yönetmesini istediğimizin tercihini yapacağız.Ne eksik ne, fazla sandıkta oylanacak olan bu: mevcut iktidardan 'evet memnunuz' devam etmek istiyoruz, ya da 'hayır memnun değiliz' iktidar değişsin istiyoruzAma maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs seçim sürecinde böyle sağlıklı bir düşünceyle oy kullanmamıza izin vermedi. AK Parti ve ortağı MHP koparttıkları "terör ve milliyetçilik" yaygaralarıyla ve Erdoğan'ın; nazarlık olarak dahi bir tane 'iyi' hatta 'orta' notunun bile olmadığı baştan aşağıya 'geçer' notlarıyla dolu 5 yıllık 'başkanlık dönemi' karnesini unutturdular.Hiçbir ahlaki, vicdani ve insanı sınır tanımadılar. Helal, haram, günah hiçbir şey dinlemediler. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kampanya klibine terörist başı Murat Karayılan'ın montajlanmış görüntüsünü eklediler, Erdoğan bu görüntülerin gerçek olmadığını bildiği halde miting meydanlarında gösterdi. Televizyon programlarında gerçekmiş gibi izletti. "Diyaneti kapatacaklar" yalanını ortaya sürdüler "Türkiye'de erkekler erkeklerle evlenecekler" afişleri astılar Erdoğan dindar mütedeyyin tabanına kendisini "Allahtan emir alan" olarak sunarken, terörden canı yananların önüne "Kandil'den emir alan" bir Kılıçdaroğlu fotoğrafı koyarak, Kılıçdaroğlu'nu halkın gözünde şeytanlaştırdı, nefret objesi haline getirdi. İnanılır gibi değildi ama bu korku siyaseti, karalama kampanyası maalesef karşılık buldu. Dün Mehmet Ocaktan benim duygularıma, düşüncelerime tercüman olan şahane bir yazı kaleme aldı.AK Partinin bütün ahlaki ve dini hassasiyetleri rafa kaldırarak muhaliflerini iftira ve yalanla yürüttüğü sindirme kampanyasının acı verici olduğunu dile getirdiği yazısında benim duygularımı yansıtan şu satırlar oldu:"Kabul etmesi hepimize zor gelse de bugüne kadar dindar mahallede yer aldığını sandığımız AK Parti'nin artık seçim kazanmak dışında hiçbir kutsalı yok Rahmet dini olan İslam'a inanan insanların sırf üç-beş oy uğruna 'yalana şahitlik' ederek bu hallere düşmesi o kadar acı ki Kur'an'ın bu konudaki öğüdü son derece açık: "O has kullar, yalancı şâhitlik etmezler. Boş bir söz ve davranışa rastladıklarında ise yüz çevirip vakar içinde oradan geçip giderler." (Furkan72) Türkiye'nin en önemli seçimi olan cumhurbaşkanlığı seçiminin böyle kirli bir atmosferde gerçekleşmesi gerçekten insana acı veriyor."Bu kadar kirli, iftiralarla dolu, yalana dayalı bir kampanyanın dindar muhafazakar kimlikli insanlar tarafından yürütülmesi gerçekten çok acı, çok vahim. Her fırsatta dindarlığına vurgu yapan, dindar olduğunu gösteren, Allah'ın ayetlerini önemsediğinin altını çizen Erdoğan'ın iftiranın dindeki yerini bile bile böyle bir kampanya yürütüyor olması kendisi açısından da gerçekten çok acı. Bunlara göz yuman dindar AK Partili arkadaşlar açısından da İftirayla, yalanla alınan oylar helal mi diye sormak geliyor içimden ama bu eşiği zaten çoktan geçmiş gibiler...!Erdoğan şimdi yine yeniden 28 Mayıs'a da sonuç aldığı montaj videolarla, sahte broşürlerle gidiyor "Bay Kemal talimatları Kandil'den alıyor, ben talimatı Allah'tan alıyorum" demeye devam ediyor. Bütün bunları o çok önemsediğini söylediği, kutsadığı milli iradenin terazisine çıkmayı, beş yılın hesabını kitabını vermemek için yaptı. Dahası yarına dair söyleyebileceği bir şeyi olmadığı için de Ülkeyi kötü yönetti ama bu konuşulsun istemedi. Kötü yönetimin hesabını vermek istemedi.Çünkü hesap vermek için teraziye çıktığında, şartların eşit olduğu bir ortamda seçimi asla kazanamayacağını biliyor.2017 Referandumunu kazanmak için seçmeninin önüne bir cennet Türkiye fotoğrafı koymuş, sayfalar dolusu vaatler sunmuş. Ama vaatlerinin hiçbirini gerçekleştirmemiş. 2018 seçimlerinde çıkmış "24'ünde siz bu kardeşinize verin şu yetkiyi, ondan sonra faizle kurla nasıl uğraşılır görün" diyerek oy istemiş, seçmenden almış desteği. Bu konuşmayı yaptığı tarihte dolar 4.74 seviyesindeydi, TÜİK'in açıkladığı resmi verilere göre yıllık enflasyon oranı yüzde 15.39'du. (19 Haziran