Son perde

Danıştay dün İstanbul Sözleşmesi'nden usulsüz çekilme kararının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Kadınlara, çocuklara, LGBTİ'lara yönelen her türlü şiddeti önlemeyi, failleri cezalandırmayı, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefleyen uluslararası bir sözleşmenin iptal kararı yüksek mahkeme tarafından onaylanmış oldu. Bu sözleşmenin bir gece yarısı tek bir kişinin keyfi kararıyla sonlandırılması siyasi bir hamleydi. Danıştay bu siyasi kararın yanında hizalanmış oldu. Bir grup fanatiğe, kadın düşmanlarına, tarikat ve din adamlarına yaranmak için halkın geneline büyük fayda sağlayacak bir sözleşme siyaset masasında çerez edildi. Şaşırdık mı Hayır. Bu ülkede kadınların kendi haklarına, alanlarına, emeklerine yönelik saldırılar söz konusu olduğunda şaşırma lüksleri yok çünkü. Kadın hareketi müthiş bir örgütlenmeyle haklarının yok edilmesini engellemek için insan üstü bir çabayla çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Kadınlar bu ülkenin hukuki yapısının iktidarın elinde bir oyuncak olduğunun farkında. Bir grup erkeğin kendi iktidarlarının devamı, kendi fıtratlarının icrası, kendi imtiyazlarının genişlemesi için bu kararları verdiğinden emin. Her dönemeçte kadınların önüne yeni duvarlar, dikenli çitler, geri dönülmez kısıtlamalar getirileceğini de öngörüyor. Kadınlar davalarında yalnız olduklarını, hem muhalefette hem iktidardaki erkeklerin onları bıyık altından gülerek izlediklerini ve kadınların birliğine fitne soktuğunu da biliyor. Kadınlar erkek siyasetine girebilmek için erkekler gibi davranmak, ezmek, itmek,