İyi tarikat, kötü tarikat

Türkiye bu hafta bir tarikat liderinin 6 yaşındaki kız çocuğunu 29 yaşındaki müridiyle 'imam nikahıyla evlendirdiğini' öğrendi. Birgün Gazetesi yazarı Timur Soykan'ın gün yüzüne çıkardığı olayda yıllarca süren tecavüz, istismar ve suç dalgasının üstünün nasıl örtüldüğünü ve tarikatların işleyişine yönelik kan donduran detayları bir kez daha okuduk hep beraber. Ufacık bir kız çocuğunun saçının taranarak bir erkeğin evine gönderilmesi, 'evcilik oyunu' altında sistematik tecavüze uğraması, bunun yıllarca sürmesi, kızın 14 yaşında faille evlendirilmesi, doktora gittiğinde ise istismarın anlaşılarak soruşturma başlatılmasına giden sürecin tanığı olduk. Soruşturma sürecinde 14 yaşındaki çocuğun gerçek yaşı ortaya çıkmasın diye 21 yaşında bir kadının kemik testine sokulması, çocuğun kimliğine bakılmaması, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, gizli ellerin dosyanın kapatılması için devreye girmesini ibretle öğrendik.Siyasi yapıya sırtını yaslayan, milyonlarca liralık bağışlar alan, dokunulmazlıkları giderek artan tarikatlara emanet edilen binlerce küçük çocuğun nasıl bir tehlike altında olduğunu çoktan biliyorduk. Yaşları 8-10 arasında değişen Ensar Vakfı'na bağlı yurtlarda kalan 45 çocuğun cinsel istismara uğramasını ve olayı denetlemesi gereken kamu görevlilerin terfi ettirilmesini bildiğimiz gibi. Bu yıl Erzurum'da yatılı bir Kuran kursunda birinin 7 çocuğa 5 ay boyunca sistematik cinsel istismarda bulunmasının ardından sorumlu pozisyondaki Diyanet İşleri'ne bağlı yurt görevlileri hakkında açılan idari soruşturmanın cezasızlıkla sonuçlanmasını izlediğimiz gibi. Ülkenin her yerinden çocuk tacizleri, tecavüzleri, işkence ve istismar haberleri geliyorken 'dini değerleri' kalkan yapan grupların sihirli bir biçimde işin içinden sıyrılmasını tekrar tekrar gördüğümüz gibi. Devletin kaynaklarını kullanan, giderek zenginleşen, güçlenen, denetim ve hukuktan azade tarikat yapıları içinde kadınlar ve çocuklar büyük suçların kurbanlarıdır. Medeni anlamda 'çocuk evliliği'