Kuşku Değil Coşku Vardı

Saadet Partisi 8. Olağan Büyük Kongresi geçen hafta Ankara'da akdedildi. Delege sıfatımızla biz de orada idik. Bugüne kadar Millî Görüş partilerinin kongrelerinin hemen hemen hepsine katılmış biri olarak ifade etmeliyiz ki, en coşkulu kongrelerden birine şahit olduk. Bu coşkunun önemli bir özelliği vardı: Kongre öncesi yoğunlaşan bir tempo ile; içeriden ve dışarıdan, gerek bozgunculuk yapmak için gerekse samimi endişelerini dile getirmek için birçok kişi, çevre ve makam sahibi açıklamalarda bulundu. Haberler üretildi, mutabakatlar yayımlandı. Dışarıdan yapılan ve ekseri fitne fesat kokan haber ve yorumlar, Saadet Partisi'nin başka partilerin oyuncağı olduğunu, bugüne kadar elde edilen kazanımları cömertçe harcama yoluna girdiği, gaflet ve hıyanet içinde bulunduğu yolunda günlerce kuşku tohumları ekildi. Bunların; Saadet Partisi'nin öncülüğünde kurulmuş bulunan "Altılı Masa" dolayısıyla meydana gelen panikten olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Saltanat devirlerinin biteceği endişesiyle yapılan bozgunculuk çalışmalarının, Altılı Masa'nın artı birinin HDP, artı ikincisinin de FETÖ olduğu, Saadet Partisi'nin bu vebali kaldıramayacağı, Temel Karamollaoğlu'nun Erbakan'a ve onun çizgisine ihanet ettiği haber ve yorumlarını yaymaya çalıştığını gördük. Onlar da farkındaydı ki, Altılı Masa bir Erbakan projesinden esinlenerek Saadet Partisi ve onun Genel Başkanı Karamollaoğlu öncülüğünde kurulmuştu. Kurulur kurulmaz milletimizin büyük çoğunluğunun ümidi haline gelmiş, saltanatlar sallanmaya başlamıştı. Şayet Saadet Partisi'ni, oluşturdukları kuşku ortamı ile bu masadan kaldırmaya muvaffak olurlarsa masanın kolayca dağılması sağlanabilecekti. pushfn('ads'); İşte bunu temin etmek için Saadet Partisi'nin tabanına kuşku tohumları ekmekle işe koyuldular. Temel Karamollaoğlu'nun altını oyma oyunları oynandı. Etrafının boşaltılması fikri aşılanmaya çalışıldı. O kadar abartılı haber ve algı operasyonları yaptılar ki; Millî Görüş tabanı birleşip Ankara'ya yürüyecek ve gereğini yapacak beklentileri oluşturuldu. Saadet Partisi, kongreye bu algıların ve kuşku tohumlarının zirve yaptığı süreçte gitti. İçerideki bazı kardeşlerimiz ise biraz da dışarıda oluşturulan bu algıların etkisi ile samimi olarak bu kuşku bataklığına yaklaştılar. Ne oluyordu Temel Karamollaoğlu güvenilir bir genel başkan idi, ama acaba çevresi mi onu yanıltıyordu Partimiz CHP'ye mi teslim ediliyordu Altılı Masa mutabakat metnindeki bazı cümleler büyük bir tehlike mi arz ediyordu Başta CHP ve diğer Altılı Masa'da bulunan partilerin bazı sorumsuz sözcülerinin açıklamalarında dedikleri gibi, seçimi kazanır