Olmaz olmaz deme...

Başını CHP'nin çektiği ittifak adına yapılan açıklamalar, iktidar olmaları halinde, aklı başında insanlarca 'bu kadarı da olmaz' denilebilecek birçok şeyin başımıza gelebileceğine işaret. Mehmet Barlas'ın 17 Haziran tarihli ironik yazısında sıraladığı Ayasofya'nın kiliseye dönüştürülmesi, TSK'nın bulunduğu yerlerden çekilmesi, FETÖ'ye iade-i itibarla darbecilerin göreve iadesi, S-400'lerin depoya kaldırılması, Nükleer santral inşaatının durdurulması, terör devletine destek, başörtüsünün yasaklanıp, 8 yılık kesintisiz eğitim ve katsayının hortlatılması gibi hususlar, 'bu kadarını da yapamazlar' denilenlerden bazıları... SİHA Sezgin de denilen CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun İHA ve SİHA'lar konusundaki fikirleri de listeye ilave edilebilir. Bir iktidar değişikliği (Cenab-ı Hakk korusun) durumunda bir kırılma yaşanmayacağı ve yürüyüşümüzün aynı şekilde devam edeceğini zannedenlerin yanıldığını gösteren emareler bolca var. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan husumeti ile akılları dumura uğrayanların, 'onlar gitsin ve bir daha gelemesinler de ne olursa olsun' anlayışı, malum. Türkiye'nin mevcut durumu konusunda zırcahil bunlar ve istikbalimiz konusunda heyecanları da yok. Herkesi kendimizi gibi bilir ve özellikle de siyasetçilerin ülkenin kötülüğünü istemeyeceğini farz ederiz. Ama yakın geçmişte yaşananlar ve halen yaşamakta olduklarımız, bu konuda dikkati elden bırakmamak gerektiğini gösteriyor. Eleştirmeye bayılan ama ekonomik sıkıntılarla mücadele konusunda fikir sahibi olmayanların, salgın ve Rusya Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini görmezden gelmeleri, ne ise... Ama bir yandan da ülkemize yönelik saldırılara destek olmaları, tüy dikmekten beter. Ülkemizin varlığı, birliği ve bekası ile ilgili gelişmeler karşısındaki vurdumduymaz tavırları, meselenin en vahim tarafı. Sınırlarımızda