İhsan çayları getirdiğini gören Melih Bey:
- Evet, nasıl olsa soracağınıza göre Özgür Özel'in CHP genel başkan adaylığı ile ilgili birkaç kelam edeyim. Öncelikle Özel'in ileride Kılıçdaroğlu lehine yarıştan çekilecek bir tavşan aday olduğu kanaati çok yaygın. Adaylık konuşmasında eleştirdiği her konunun doğrudan sorumlusu olan birisinin başkalarını suçlaması, etik değil mesela. Özgür Özel'in çıkışı, değişim isteyenlerin önünü kesmek ve sanırım CHP'lilerin gözünü bağlamak için yapılan bir girişim sadece... Mehmet:
- Bir kişi daha adaylığını açıkladı, ona ne dersiniz..
- Örsan Kunter Öymen, Özgür Özel'e göre biraz daha sahici bir aday. Partinin seküler çelik çekirdeğine mensup bir isim. Ancak Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkabilecek kadar bir siyasi tecrübesi yok bence. Kurultayda oynanacak demokrasi oyununun bir parçası olmaktan öte geçemez... Mustafa:
- Selim aramızda olsaydı, ne olacak bu CHP'nin hali sorusunu mutlaka sorardı. O olmadığına göre ben sorayım bari, ne olacak bu CHP'nin hali..
- Tek parti dönemi sonrası milletimizin oyları ile hiçbir zaman tek başına iktidara gelemeyen CHP'de ciddi bir değişim gerektiği, çok açık. Ancak gerçek bir değişim isteniyorsa CHP'nin Türkiye'nin partisi olması için çalışılması gerek. Bu da insanımızın değerleri ile tanışmak ve barışmakla başlar. CHP, şimdiye kadar bu yönde herhangi bir adım atmadığı gibi, böyle bir şey olabileceğine dair ümit de vermiyor... Remzi:
- Biz hep bulunduğumuz yerde duralım ve millet mutlaka bizi tercih etsin anlayışı devam edecek yani. Bu da yüzde 25 bandını aşamayacakları manasına gelir herhalde... - Doğru. Bulundukları halden memnun oldukları için gerçek bir değişim CHP'lilerin aklından geçmiyor. İşin garibi, değişim isteyenlerin de aynı zihniyetin değişik renklerinden oluşması. Böyle gittikçe, oylarını artıramayacaklarını da biliyorlar. Ancak, daha fazlasına zihniyetleri izin vermediği için kendileri değişmek yerine milletimizin değişmesini bekleyip duruyorlar... İhsan:
- Desene, CHP'lilerin hali piyango bileti bile almadığı halde büyük ikramiyeyi kazanmayı bekleyenlerin haline benziyor... Melih Bey:
- İyi benzetme. Hakikaten öyle. Çalışıp çabalayarak insanımızın oylarını kazanmak yerine, bulundukları yerde durup fark edilmeyi bekliyorlar. Anlayış itibariyle milletimizin çok gerisinde kaldıklarının da farkında değiller... Mustafa:
- Özgür Özel'in adaylığı, CHP'lileri ve siyasetle ilgilenenleri oyalamaktan başka bir şey değil anlaşılan. Peki Akşener'in çıkışları ne alemde..
- Akşener'in açıklamaları, seçime tek başına girecekleri yönünde. Ama ben hala birilerinin masayı tekrar kurup Akşener'i masaya oturmaya ikna edeceklerini düşünüyorum... Açıklamaları, pazarlık kokuyor çünkü... İhsan:
- Pazarlıkla bir yerlerin belediye başkanlıklarını alabilme imkanı var mı peki..
- Zor. Çünkü CHP'nin kuvvetli olduğu yerleri istese de alamaz. İyi Parti'nin kuvvetli olduğu yer ise yok gibi bir şey zaten... Mehmet:
- Bu konu daha çok tartışılacak gibi. CHP sebebiyle hizmete hasret kalan yerlerin hepsinde yerel seçimleri AK Parti ve Cumhur İttifakı kazanır da hizmetle değil algıyla kazanmak isteyenler de günlerini görürler, inşallah. Hem CHP'den bize ne, onlar kendi dertlerine yansınlar... Bu arada kapıya doğru bakan İhsan:
- Evet, Selim de geliyor işte. Yanında da beldenin merkez camisinin imamı Zekeriya Hoca var...
Dürüst ticaret...
Selim ve Zekeriya Hoca'nın çaylarını getiren İhsan, Zekeriya Hoca'ya:
- Hocam, dünkü cuma hutbesi hakikaten çok anlamlı idi. Umarım dinleyenler ders almışlardır... Zekeriya Hoca, gülümsedi:
- Ahilik Haftası vesilesiyle hazırlanan ve dinimizin her işte olduğu gibi ticarette de helal haram sınırlarına dikkat etmeyi ve bu arada doğruluğu, dürüstlüğü, merhameti emrettiğine dairdi. Tabii dinimizin hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi yasakladığına da değiniliyordu... Mehmet:
- Evet, hatırladım. Özellikle de okuduğunuz ayet ve hadisi dinlerken, yaşadıklarımızı düşünüp duygulandığımı hatırlıyorum... Zekeriya Hoca:
- Okuduğum, Nisa Suresi'nin 29. Ayeti idi. Mealen şöyle: "Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksız ve haram yollarla yemeyin ve kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir." İhsan:
- Hatırladığım kadarıyla, inananların rızıklarına kimsenin hakkını bulaştırmaması ve ailesine haram yedirmemesi gerektiğini söyledikten sonra, temel ihtiyaç mallarını stoklayamaz, piyasanın işleyişini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz gibi şeyler de vardı... Selim:
- Zekeriya Hoca, dünkü hutbeyi dinleyip dinlemediğimizi kontrol etmiş oldu. Ev sahiplerinin ev ve işyerlerini, fiyat yükseltmek için boş tutamayacakları ve merhametli bir ev sahibinin kiracısının aile geçindirdiğini unutmayacağı gibi, insaflı bir kiracının da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemeyeceği hususu da vardı hutbede... İhsan: