İhtilal ve inkılap

Devrim sözcüğü, hem ihtilal hem de inkılap yerine kullanılmaktadır. İki ayrı kavram, tek bir sözcükle ifade edilince, kafa karışıklığı ve düşüncede yanılma kaçınılmaz olmaktadır. Sözlüğe göre ihtilal, bir devletin siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını kökünden değiştirmek amacıyla girişilen silahlı halk hareketidir. Yani "revolüsyon"dur. Mesela 1789 Fransız ve 1917 RusBolşevik revolüsyonları ihtilâldir. İnkılap ise toplumun düzenini ve yapısını daha iyi hale getirmek için yapılan köklü değişimdir. Reform kelimesi ile aynı anlama gelir. Türkçe'nin Arap harfleri yerine resmi olarak Latin harfleriyle yazılması bir inkılaptır. Ferdi hukuktan mülki hukuka geçiş bir inkılaptır. Çok uzun yıllar yazarlar, aynı metin içinde Fransız ihtilali ve Atatürk inkılapları deyimlerini kullanmıştır. Bunlara Fransız devrimi ve Atatürk devrimleri dememişlerdir. Okuyanlar da ihtilâl ile inkılabın aynı değil, iki ayrı şey olduğunu öğrenmiştir.İKİ ANAYASAİhtilalcilerin (revolüsyonistlerin) iki anayasası vardır denir. Birincisi, ihtilâl başarıya ulaşıncaya kadar yürürlükte kalan ve yönetim ihtilâlcilerin eline geçtiği an yürürlükten kalkan "ihtilal anayasası" olurmuş. İkinci anayasa ise ihtilalden sonra başlayacak "yeniden inşa" dönemini çerçeveleyecek "inkılap anayasası" imiş. Birinci anayasaya göre, yönetimi zora sokacak söylem ve eylemler mübahken, ikinci anayasaya göre bunlar ağır suç sınıfına girermiş. Bugüne uygun bir örnek vermek gerekirse, iç ve dış açığı büyütecek öneriler yazılı olmayan birinci anayasaya göre mubahtır. İktidar değiştikten sonra yürürlüğe girecek yine yazılı olmayan anayasaya göre ise bozgunculuktur. İnkılapçılar (reformistler) ise tek anayasa kullanırmış. İktidara gelmeden önce de geldikten sonra da yazılı olmayan "aynı ilkelere" bağlı kalarak önerilerde bulunurlarmış. Eğer mevcut iktidarın aldığı kararlar bu ilkelere aykırı ise onu kıyasıya eleştirir, uygunsa övmeseler de susarlarmış.BORATAV: YENİ BİR DÖVİZ KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZÜlkemizin en kıdemli sol iktisatçılarından Prof. Dr. Korkut Boratav'ın, 26 Temmuz tarihli SÖZCÜ'de ekonomimizin güncel halini değerlendiren bir beyanatı yer almıştı. Hoca, Türkiye yeni bir döviz krizi (yokluğu) içindedir; normal şartlar dahilinde