Altın yıl

Ülke ekonomileri üç kümede toplanır. Bunlar sırasıyla "hane halkı", "firmalar" ve "kamu"dur. Bunlara ek olarak ticari ilişkide bulunulan "dış âlem" de ekonomi değerlendirilirken göz önünde tutulur. Hane halkı denince genellikle aynı evde oturan bir aile anlaşılır. Ancak aynı evde oturmak her zaman şart değildir. Ekonomik olarak birbirine bağlı kişiler tek bir "hane halkı" olarak kabul edilir. Firmalar denince, bir işverene bağlı olarak çalışmayan yani kendinin işvereni olan küçük esnaftan tutun da tek kişilik firmadan çok ortaklı şirketlere kadar "gönüllü müşterilerden" elde ettiği satış gelirleriyle varlığını sürdürenler anlaşılmalıdır. Ekonominin üçüncü kümesi (sektörü) "devletkamu"dur. Kamu sektörü kapsamı içine merkezi ve mahalli idareler ile bu idarelerin sahip olduğu kurum ve kuruluşlar girer. Bir başka tanımla, kısmen veya tamamen devletin topladığı vergilerle veya bahşettiği imtiyazlarla hayatını sürdüren her "tüzel kişilik" kamudur. Bu tanımların sınırları bir hayli muğlaktır. Her konuda olduğu gibi burada da "siyah veya beyaz yoktur, sadece grinin tonları vardır."ŞU RAKAMLARA BİR BAKINEnflasyon ve ona bağlı olarak ortaya çıkan hayat pahalılığının (gelir artışının fiyat artışlarından düşük kalması) hane halkını canından bezdirdiği 2022 birçok firma için altın yıl olacak galiba. Yılın ilk 9 ayı içinde bankaların (bir yandan kötü alacakları büyümeye devam ederken) diğer taraftan kârları 286 milyar liraya fırlamış. Geçen yıl aynı dönemde bu sayı sadece 57 milyarmış. Artış oranı 400. Yine ilk 9 ayda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senetlerinde işlem gören ilk 100 firmanın kârı 239 milyar lira olmuş, bu rakam bir yıl önce aynı dönemde sadece 98 milyar liraymış. Yani 140 artmış. Üstelik bu artış, 2021'de de 2020'ye göre 140 artan kârlar üstüne gelmiş. Hisse senetleri fiyat artışlarındaki yükseliş ise baş döndürücü düzeyde. Endeks yılbaşından bu yana TL cinsinden 150, dolar cinsinden 55 artmış. Gayrimenkul fiyat endeksi (2017100) yılbaşında 230 iken şimdilerde 550. Artış oranı 140. Görüldüğü gibi ortada sadece mal ve hizmet fiyatları enflasyonu (TÜFE-ÜFE artışı) yok. Aynı zamanda "Varlık Fiyatları Enflasyonu" (Asset Price Inflation) da var.ŞEYTAN BUNUN HESABINDADIRMuhasebenin çözmesi gereken iki temel sorun "büyüklüğü ölçme" ve "gerçekleşme dönemini belirleme"dir. Muhasebenin en zayıf yönü ise (özellikle enflasyonun yükseldiği yıllarda) değeri değişen "para" ile yani adeta çektikçe uzayan, bıraktıkça kısalan lastik bir mezura ölçü alma zorunda kalınmasıdır. Hele hele, teminatı olsa bile, değer kaybetmesi muhtemel "sanal" varlıklara (krediler diye okuyun) hane halkının "gerçek"