Sahte bal mı, iyisi mi; anlamak mümkün mü

Kulaktan dolma bilgiler ve el yordamıyla öğrenilmiş yöntemlerle balın kalitesini anlamak mümkün değil. Üstelik son dönemde renk ve görünüm açısından bala çok benzeyen esmer pirinç şurubu da işin içine girmiş. Konuyla ilgili güzel bir haberse Balparmak firmasından geldi Laboratuvarlarında bu ince detayları ayırt edebilen bir metot geliştirmiş, hatta patent başvurusunu bile yapmışlar.Ne zaman balla ilgili bir yazı yazsam veya sosyal medyada bir şeyler paylaşsam çok fazla etkileşim alıyor. Çünkü herkesin soracak bir sorusu, aklına takılan bir endişesi mutlaka var. En çok merak edilen şeyse iyi balın nasıl anlaşılacağı ve nereden alınacağı... 'İyi bal'dan kasıt, aslında lezzetten daha ötesi. O balda herhangi bir ilaç veya sağlığa zararlı kalıntı olmaması, arıların şeker şurubuyla beslenmemiş olması veya gerçek bala mısır, pancar, beyaz pirinç gibi farklı şeker şuruplarının katılmaması gibi çok önemli kriterler var.AÇIK SATILANLARA DİKKAT!Kışın koruma amacıyla naftaline sarılmış petekler bile gördü bu gözler! Her zaman kötü niyetten değil, çoğu zaman yanlış bilgi veya bilinçsizlikten kaynaklanan üretimlerden dolayı sağlığımıza zararlı ballarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Özellikle de açık satılanlarda... Yani o bal isterse dünyanın en iyi florasından elde ediliyor olsun, eğer üretim aşamasında yanlış uygulamalar yapılıyorsa ne fayda... Bunun gibi pek çok sebepten dolayı ben uzun zamandır açık bal neredeyse hiç almıyorum. Arada istisnalar yok değil. Üreticiyi çok iyi tanıyorsam, bilgisine ve dürüstlüğüne güveniyorsam o zaman ne âlâ. Ki zaten artık markası olmadan kendi ballarını eşe dosta yollayan arıcıların da çoğu ürünlerinin o sezonki analizlerini laboratuvarlarda yaptırıp müşterilerine gönderiyor.Hatırlar mısınız, yıllar önce televizyonda sürekli dönen reklamları Kilosu normalde olması gerekenin yarı fiyatının da altına satılan markasız bal furyası vardı bir ara. 15-20 yıl kadar önceydi herhalde. Bence o bir dönüm noktasıydı. Hem iyi hem kötü anlamda. Balın (sahte balın) kâr cazibesinin farkına varan açıkgözlü tüccarlarla birlikte, balın içeriği konusunda daha dikkatli olması gerektiğini kavrayan tüketicide bir uyanış oldu. Doğal bir görüntü yaratmak için kavanozun içine bir tane de arı atıp satma yaratıcılığına artık kimse kolay kolay kanmıyor.Bir sohbet esnasında ömrünü bu işe vermiş Özen Altıparmak'a "Tadarak balın gerçek olup olmadığını anlayabilir miyiz" diye sorduğumda "İmkânsız. Zira ben bile ancak yüzde 20'nin üzerinde tağşiş (madde karıştırma, saflık bozma) varsa anlayabiliyorum. O da her zaman değil" demişti. Yani sözün özü, bala ateş tutup yanıp yanmadığına bakmanın, şekerleniyor mu diye kontrol etmenin veyahut tadına bakmanın hiç mi hiç önemi yok. Doğal olup olmadığını anlamanın tek yolu laboratuvar analizleri.ŞEKER ŞURUPLARI KATILIYORHem iklimsel değişiklikler hem de doğal afetler sebebiyle son yıllarda bal rekoltesinde düşüş yaşandığı söyleniyor. Duyduğuma göre bu durum da sahte balcıların ağzını sulandırmış ve yine piyasadaki sahte bal satışlarında bir artış olmuş. Balda tağşişte en sık karşılaşılan yöntemlerin başında mısır, pancar, beyaz pirinç gibi şeker şurupları katılması var. Çok sık karşılaşıldığı için de analizlerde bu parametrelere