Budapeşte'de lezzet yolculuğu

Macaristan'ın başkenti son yıllarda gastronomi ataklarıyla dikkatleri üzerine topluyor. Michelin yıldızının ülkeye gelmesi haliyle yeni Macaristan mutfağı hakkında merak uyandırmayı başardı. Üst düzey gastronomik bir deneyim yaşamak isteyenlerin şehirden iyi bir izlenimle ayrılacağı muhakkak. Öyle mekânlar var ki ağzınıza attığınız her lokma hafızanızda yer edecek kadar güçlü izler bırakacak.Matild cakeDünyanın en ünlü şeflerinden Wolfgang Puck heyecanla anlatıyor: "Burası bana biraz İstanbul'u hatırlatıyor. Boğaz'a benzetiyorum Tuna Nehri'nin şehri ikiye bölüşünü. Giyinip süslenip dışarı çıkmak da eğlenceli; İstanbul'daki gibi. Macar gastronomisi yolun başında. Güzel malzemeleri var. Et ürünleri, sebzeleri çok iyi. Avusturya Krallığı'na dayanan köklü pastane kültürlerini çok özel buluyorum." O sırada henüz o gün açılmış olan Matild Cafe'de oturuyoruz. Keyfi pek yerinde çünkü bir hafta önce Macarlar tarafından verilen Yılın Şefi Ödülü'nü almış. 40 yıldır aynı pırıltıda devam eden kariyerinin haklı gururunu yaşıyor bu günlerde.Klasik kaz ciğeri terinHaberin DevamıMatild Cafe'de biraz sohbet ettikten sonra birlikte mutfağa geçiyoruz. Wolfgang, Budapeşte'ye yeni bir gastronomi ve eğlence anlayışı getirme planıyla sektöre giren Matild Palace'taki tüm yemek operasyonlarını yürütüyor. Şehrin en eski ve ilk sosyalleşme yeri olan mekân, gün boyunca ufak müzik dinletilerinin olduğu, akşam saatlerindeyse kabareye dönüşen Matild Cafe olarak şefin hazırladığı bir menüyle açıldı.Spago'da külahta tuna tartar Otelin terasındaki The Duchess adlı teras bar gizli içki kütüphanesiyle konuşuluyor. Ama operasyonun esas yıldızı, şefin de gözbebeği olan Spago. Şef Spago'nun her zamanki klasik lezzetlerinin yanında kaz ciğeri gibi Macaristan'ın çok iyi gastronomik malzemelerini de kendi yorumuyla menüye eklemiş.Kentin en eski sosyalleşme mekânı Matild'in tatlılarına ünlü şef dokundu.Arkasında Türkler varBeverly Hills'te doğan Spago by Wolfgang Puck şehrin yurtdışından ithal ilk fine dining markası. Haliyle de şehrin son zamanlarda oldukça hareketli olan yeme-içme sahnesi ve sosyal hayatında fazlasıyla ilgi görüyor. Etrafınızın şık insanlarla sarıldığı akşam yemeklerinde Spago'da yer bulmak biraz meşakkatli. Birkaç yıl önce Budapeşte'ye giren Michelin'den de açıldığı yıl yıldızını almış Spago. Tüm bu vizyoner atılımların arkasında Türklerin olduğunu görmek ayrıca gurur verici. Matild Palace'ın Genel Müdürü Selim Ölmez en başından bu yana otelin tüm operasyonlarını yönetiyor. Luxury Collection Hotel grubundaki otelin yatırımcısı da Türk; Özyer Group.Haberin DevamıBudapeşte'nin en önemli tarihi yapılarından biri olan Matild Palace, Belle Epoque döneminde, Habsburg Hanedanı üyelerinden Prenses Maria Klotild himayesinde, 1901'de inşa edilmiş. Barok mimariyle yapılan bina ünlü Elizabeth Köprüsü üzerinden şehrin 'Peşte' bölgesine girenler için eskiden geçit görevi sağlayan ikiz saraylardan biri.Şef Wolfgang Puck, yazarımız Ebru Erke'ye yemek hazırlarken...Michelin merakı arttırdıBudapeşte son yıllarda gastronomi ataklarıyla dikkatleri üzerine topluyor. Michelin'in ülkeye girmesi yeni Macaristan mutfağı hakkında merak uyandırmayı başardı. Martta yapılan Bocuse d'Or yarışması Avrupa finallerinde kuzey ülkeleri ve Fransa gibi dişli rakiplerin arasından sıyrılarak ikinci olmaları herkesi şaşırttı. Ama Macaristan'ın bu yarışmaya ayırdığı bütçenin 1 milyon Euro ve danışman koçlarının Şef Rasmus Kofoed olduğunu bilince bu sonuç hiç de sürpriz gelmiyor. Rasmus Kofoed'i bilen bilir. Hani yıllar evvel defalarca yarışmaya katılan, önce kendisine sonra arkadan gelenlere altın madalya kazandıran ve şu anda da dünyanın en iyi ikinci restoranı Geranium'un sahibi olan şef. Yarışmayı kazanan ekip şu anda Stand restoranda çalışıyor. Restoranın şef sahipleriyse Bocuse d'Or Macaristan Başkanı, kadın şef Szullo Szabina ve şef Tamas