Ben değerliyim

Yaşadığımız anın, hayatın ve ilişkilerimizin içinde değer arıyor, değer üretmeye çalışıyoruz. Hatta sık sık kendi içimize bakıp değerli bir şeyler bulabilmek ve bulduklarımızı gösterebilmek için çabalıyoruz.Değer görmek isteriz, değerli bulunmak isteriz, değer verdiklerimizle olmak isteriz. Değer her an gündemde olan bir kavramdır.Rahim sürecinde ve aile içinde göremediğimiz ve hissedemediğimiz değer, yaşam boyu bizi eksik hissettirebilir. Yanlış zamanda olan ya da istenmeyen bir gebelik, cinsiyet beklentisinin karşılanmaması, fiziksel özellikler ya da yeteneklerin beklenilenin altında kalışı gibi haller değerle ilgili boşluklar oluşturur. Ayrıca kişi ailede değeri sadece hasta ya da zor duruma düştüğünde alabilmişse yaşam boyunca değerli hissetmek için zorlukları ve hastalıkları kendisine aracı kılabilir. Mağduriyetlerin ve fedakarlıkların çoğunlukla sevgi almak, değer görmek, yardım almak gibi ikincil kazançları vardır. Çok çalışırsam değer görürüm, iyi çocuk olursam değerliyim ve benzeri inançlar da kişiyi özünden uzaklaştırarak başkaları için, değer için yaşamaya itebilir. Bir başka ihtimal ise, özellikle çocukluk yıllarında beklediği değeri göremeyerek değersizliğine ikna olmuş bir kişinin yetişkin yaşamı boyunca ona değer veren insanlarla eşleşse de onların verdiği değeri göremeyişidir. Çünkü değersiz olduğuna ya da kimsenin ona değer vermediğine çok iknadır.Öz değer de öz sevgi gibi çoğunlukla bencillikle karıştırılır. "Önce ben" demek, "sadece ben" demek değildir. Nasıl ki bir insan, bir sürü hücre, organ ve özelliğin bir araya getirdiği bir bütünse dışarıdaki bütünün de bir parçasıdır. Sadece ben demek teoride mümkün olsa bile pratikte böyle yaşamak imkansızdır. Ürettiğimiz değer ve sevgiyi kendimize vermek kendi merkezimizde olabilmek demektir. Kendi merkezinde olmayı seçen kişi merkezini başkalarıyla doldurmaya ihtiyaç duymadığı gibi merkezinin başkalarınca işgal edilmesine de izin vermez. Kendi merkezinde olan kişi başkalarının merkezlerinde yaşamaya ihtiyaç duymaz ya da başkalarının sorumluluklarını üstlenmez. Kendine değer veren insan hayatını olduğu gibi yaşamaya gönüllüdür, başkalarının üzerinden yaşamaya ihtiyacı yoktur, kendisiyle mutludur.