Başarıyı Yaratmak

Yargılarımız, yaşama bakışımız, deneyimlerimiz ve yaşamda neyi yaratıp; yaratamadığımız ve bunlar karşısında kendimizi ne denli başarılı hissedebildiğimiz... Hepsi, barındırdığı kodlarla; kendi işletim sistemi doğrultusunda hayatımızı adeta yöneten bilinçaltımızın emrinde. Aslında "başarılı olduğumuz ya da olamadığımız" durumlar ve "başarılı hissetmek" onun eseri. Önce "başarı" kavramının neleri kapsadığınından bahsedelim. Sizce "başarı" nedir Akademik başarı, statü sahibi olmak, iş hayatında sürekli ilerlemek, çok para kazanabilmek, elini attığı her işte iyi sonuçlar almak, kendi kendisinin patronu olmak, lüks bir hayat yaşamak, sevilen kişi olmak... Kişisel başarı tanımlarımız ve kriterlerimizi gözlemle, deneyimleyerek, duyarak öğrendiklerimizle oluştururuz. Anne rahminden başlayarak içinde olduğumuz ana kadar, tüm bilgi, deneyim ve seçimlerimizin birlikte ürettiği veri, bilinçaltı tarafından kayıtlanır. Başarı tanımı hayatın ilk dönemlerinde yaşın gerektirdiği belli temel duygusal ve motor becerilerin kazanılması sürecinde şekillenmeye başlar. Okul hayatıyla birlikte notlar, sınavlar ve akademik başarı beklentileri devreye girer. Önceleri bu beklentiler dışsalken (ebeveyn ya da öğretmen beklentileri) kısa bir zaman içinde çocuğun kendinden beklentileri oluşmaya başlar. Yaş ilerledikçe başarı, iyi bir iş, iyi bir sosyal statü veya iyi bir evlilik yapmak gibi belirli bir hedefe ulaşmakla sınırlanabilir. Başarı tanımlarımız çok sınırlı kaldığında başarısızlık duygusu çokça kendini gösterir. Böylece başarı hep sonuçtan ölçmeye başlanır ve sonuca giden süreç anlamını ve değerini yitirir. Sonu tam istenen ya da beklenen gibi olmadığında günler, aylar hatta yıllar boşa harcanmış ve hayat başarısızlıktan ibaret olur.yetersizli,