Neriman Saryal'ın 'Kadın-Ana' şiirinin analizi

FATMA FULYA TEPE- Bu yazıda 114K103 numaralıTÜBİTAK projem kapsamında çalıştığım, 1966-1974 yılları arasında çıkan Türk Kadını dergisinde basılan Neriman Saryal'ın 'Kadın-Ana' şiirini analiz edeceğim. Edebiyatta buna şiirin yakın okumasını yapmak deniyor. Burada önce şiiri verip, sonra yakın okumasına geçeceğim. Bu şekilde toplumda kadının yeri konulu bir şiirin yakın okumasının nasıl yapabileceğini örneklemek istiyorum. Önce şiir:Kadın-Ana Sorumluluk demek, Görmek ve çözmek demek, Yığın yığın dertlerini, Geri kalmış ülkenin. Kadınsın ve anasın, Dik bakışlardan korkmadan, Yılmadan yorulmadan, Bileceksin sorumluluğunu, Ve bileceksin... Bir milleti yaşatan ana, Kalkındıran kadın olduğunu.Bu şiir bir kadının başka kadınlar için yazdığı bir şiirdir. Altruizmi, yani başkalarını kendinden önce düşünmeyi vurgular. Şiirin başlığı 'Kadın-Ana'dır. Dolayısıyla burada önce cinsiyet, sonra annelik kimliği vurgulanmak üzere seçilmiştir. Şiirde yine de ülke, milliyet ve bunlara olan sorumluluklar önemli bir rol oynamaktadır. Dahası, buradaki sorumluluk, ulus ve onun problemleri için duyulan endişe açısından tanımlanmaktadır. Bu sorumluluk daha sonra anne sıfatıyla Türk kadınıyla ilişkilendirilir. Bu ilişkilendirmede ima edilen şey, annelerin evde aile bağlamında bakım veren sorumlu kişiler olduğuna dair geleneksel bir görüştür. Tıpkı anneler olarak kadınların çocuklarına (ve kocalarına) bakmalarının beklendiği gibi, şiirde onlardan bu sefer ek olarak ait oldukları tüm ulusa bakmaları bekleniyor.Buradan yapılabilecek diğer bir çıkarım, ulusun geniş bir aile olarak düşünülmesi gerektiğidir. Bu nedenle, ulusun sorunları kadın-anaların doğal bir kaygı ve sorumluluğu haline gelir. Milliyetçilerin genellikle 'özel ve kamusal alanlar arasındaki ataerkil bölünme'yi korumak için kadınları anne olarak tanımladıkları ileri sürülmüştür. Bu, bazı anti-feminist milliyetçiler için doğru olsa da, kesinlikle bu şiirde durum böyle değil. Bunun yerine bu şiir, kadınları kamusal alana girmeye teşvik ediyor, kadınların ulusun ve sorunlarının sorumluluğunu üstlenmesini öngörüyor. Kadınların annelik sorumluluklarını kendi aileleriyle sınırlamaları yerine annelik sorumluluklarını tüm ulusa genişletmeye teşvik ediyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6938392;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6938392;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesineriman-saryalin-kadin-ana-siirinin-analizi-6938392' });'Bileceksin sorumluluğunu'Bu şiiri söyleyen, ana-kadını 'dik bakışlardan korkmayan, bu dik bakışlardan yılmayan' biri olarak övmektedir. Peki, bu dik bakışlar nereden gelmektedir Muhtemelen haklarını kazanmış bu kadınlara kamusal alanda bir rol vermek istemeyen cinsiyetçi muhaliflerden. Ancak şiiri söyleyen kadınların kamusal yaşama katılımının sadece müsaade edilebilir değil, gerekli ve kadınların da fark etmesi gereken bir görev olarak görüyor ve diyor ki: "Bileceksin sorumluluğunu". Vatandaşlık görevlerine ilişkin milliyetçi bir bakış açısını bakım veren olarak annelerin geleneksel bir anlayışla birleştiren bu perspektif, kadın-anayı aktif bir kamusal role yerleştirir.Şiiri söyleyen, kadın-ananın bir ulusu yaşatanın ve geliştirenin kadın olduğunu bilmesini istiyor. Bu söylemin mantığına göre her şey kadına bağlıdır. Erkekten söz edilmez. Toplumun sorunlarını çözme sorumluluğu kadınların