Anne vatandaş -2-

Doç. Dr. Fatma Fulya Tepe fulyatepeaydın.edu.trTürkiye'de "Anne vatandaş" kavramı, daha önceki bilimsel çalışmalarda bir dereceye kadar tartışılmıştır. Örneğin, Ayşe Kadıoğlu, Türk kadınının vatandaşlık haklarının gelişimini anlatırken, Türk kadınının vatandaş olmadan önce annelik rolüne sahip olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Batı'da olduğu gibi herhangi bir aydınlanma dönemi deneyimlemeden vatandaşlığa alındıklarını ileri sürer. Bu argümana göre Türk kadınları birey olarak değil, anne olarak vatandaş olmuştur. Dahası, vatandaşlık fikrinin kendisi, hem Türk erkeklerinin hem de Türk kadınlarının kendilerini "her şeyden önce belirli görevleri yerine getirmekle yükümlü Türk vatandaşları olarak algıladıkları"nı ima eden bir "bireyselliğin kınanması"ile nitelendirilmiştir.Karamsar bakıyorTürkiye'de geliştirilen vatandaşlık anlayışının "en iyi aile vatandaşlığı" olarak tanımlanabileceği ve "annelik yüceliğindeki kadının ancak eşlerinin yardımcısı ve danışmanı olma rolünü yerine getirdiği ölçüde vatandaş olduğu" da ileri sürülmüştür. Aynı şekilde Serpil Sancar da "anne-vatandaş" tabirini kullanırken, cumhuriyet modernleşmesinin Türk kadınının vatandaşlık statüsü üzerindeki etkisine oldukça karamsar bakıyor. Ona göre Türkiye'de ulus inşası mücadelesi temelde "devleti erkekler kurarken, kadınların aileyi kurması" anlamına geliyordu.Türk Kadını dergisinin söylemi kuşkusuz kadının anne rolünü vurgularken, onlara eşlerinin yardımcısı olmanın çok ötesinde bir kamusal rol de atfetmektedir. Ayşe Kadıoğlu ve Füsun Üstel, Bryan Turner'ı takip ederek, Türk vatandaşlığının kamusal alanın özel alana müdahale etmesine izin verecek şekilde tanımlandığını belirtmişlerdir. Bu nedenle, aile alanı ve kadının anne olarak rolü, devletin algılanan ihtiyaç ve taleplerinden asla ayrı düşünülmemiştir. Buna göre, anne vatandaş kavramının Türk vatandaşlığı tarihinde köklü bir yeri olduğu kabul edilebilir.Daha yakın zamanlarda, Anthias ve Yuval-Davis, kadınların ulusal projelere katılma biçimlerine ilişkin tartışmalarında, biyolojik yeniden üretime (annelikle ilgili) ve devlet ideolojisinin yeniden üretimine (vatandaşlıkla ilgili) iki ana katılım biçimi olarak işaret etmektedirler. Aynı şekilde, Jenny White, Türkiye Cumhuriyeti'nin ideal kadınının "'vatandaş kadın', şehirli ve kibar, sosyal olarak ilerici, ama aynı zamanda evde şikayet etmeyen ve sorumluluk sahibi bir kadın" olduğunu savundu.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6917336;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6917336;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesianne-vatandas-2-6917336' });Türk devletinin tanımladığı şekliyle modernite,