Dursun Gürlek

Yeni Şafak

Mustafa Kutlu Kütüphanesi

Kitap muhabbeti, kütüphane aşkı bende çok erken bir tarihte başladığı için bu konuyla ilgili gazetelerde yer alan haberleri büyük bir ilgiyle okumaktan zevk alırım. Mustafa Kutlu üstadımızın adının bir kütüphaneye verilmesiyle alakalı haberi de geçen gün okuyunca bu zevki bir kere daha tattım.Önce Yeni Şafak'la başlayalım. Birinci sayfadan anons ed

Delâlet, dalâlet ve hidâyet

Gazetelerde yer alan kültür ve sanat haberlerini mümkün olduğu kadarıyla takip ediyorum. Geçen gün vefat eden TRT'nin eski spikerlerinden Aytaç Kardüz ile ilgili haberi de dikkatle okudum. Hanım Efendi'yi yakından tanıyan Sayın İlber Ortaylı, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada şunları söylüyor:"Aytaç, Türkçe'ye çok dikkat ederdi. Vurgulamaları,

Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışlanan hazine

Hakiki mânâda sahaf kimdir sorusuna tek bir cümleyle cevap vermek gerekirse, kitabı ehline ve erbabına satmaktan hoşlanan kimse diyebiliriz. Eskiden böyle sahaflara rastlamak mümkündü ve bunların en başta gelenlerinden biri de merhum Raif Yelkenci idi. Arkadaşımız Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar'ın "Sahhaf Raif Yelkenci" isimli kitabı okunursa, merhumu

Sultan İkinci Mahmud haziresinin güzel insanları

Ahmet Cevdet Paşa'nın kendi eserlerinin yanı sıra, hakkında yazılan kitapları ve yayımlanan makaleleri ben de büyük bir zevkle okuyorum. Devrinin kalem erbabı tarafından büyük Osmanlı şeyhülislamı İbn-i Kemal'e benzetilen merhum hakkında -bilindiği üzere- çok yayın yapıldı. Sayısı belirsiz makalelerin yanı sıra cilt cilt eserler neşredildi. Merhumu

Tekbir üzerine çeşitleme

Rabbimiz'e namütenahi şükürler olsun ki, bizi bir Kurban Bayramı'na daha kavuşturdu. Bilindiği üzere bu mübarek bayramda yerine getirilmesi gereken dini görevlerden biri de "Teşrik Tekbirleri"dir. Bu tekbirleri getirmeye arefe günü sabah namazından itibaren başlanılır, bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla beraber bitirilir. Farzların ardından te

Müşkülleri halleden büyük âlim: İbn-i Kemal

Bir insan ne kadar âlim olursa olsun, tevazuyu bir yana bırakıp ilmiyle övünmemelidir. Çünkü ilimden öte ilim vardır. Bakınız şair ne güzel söylemiş: "İlmine hükmettiren insana fart-ı cehlidir Ehl-i irfan cehlini âlim olunca anlıyor!" Bu beyti şöyle açıklayabiliriz: Ancak aşırı derecede cahil olan kimse ilmiyle gurur duyar ve onu övünme vesilesi y

Geçmiş zaman hazinelerinden pırlantalar

Mizahın izahı uzun süreceğinden biz kısa bir cümle kullanalım ve latife, latif gerektir diyelim. Gerçekten de yerinde anlatılan bir fıkra, taşın gediğine konması demek olan bir nükte dinleyicileri yahut okuyucuları hem güldürür hem düşündürür. İşte bunun için ben de acizane ve naçizane kaleme aldığım kitaplardan birine "Tebessüm ve Tefekkür" adını

Hocaların hocası: Prof. Dr. Necati Lugal

Engin denizler kadar derin ilmine, ahlak ve faziletine hayran olduğum ilim adamlarımızın en önemlilerinden biri de merhum Prof. Dr. Necati Lugal'dir. Benim, bu büyük âlime duyduğum ilgi, vefatından sonra hazırlanan armağan kitabı okumak suretiyle başladı. 1968'de Türk Tarih Kurumu tarafından neşredilen "Necati Lugal Armağanı"nda hocanın ilmi şahsiy

Sadiye tarikatının şeyhi: Sadeddin Nüzhet Ergun

Nurullah Ataç ilgi duyduğum, muhabbet beslediğim yazarlar listesinde yer almıyor. İsminin ifade ettiği manevi âlemin deruni güzelliklerinden uzak bir hayat yaşaması ve kılçıklı Türkçesi, ona alaka göstermemi engelliyor. İtiraf edeyim ki, bu durum Ataç'a tamamen bigâne kaldığıma, yazılarını ve kitaplarını okumadığıma sebep teşkil etmiyor. Beğendiğim

Osmanlı padişahlarının âlimlere duyduğu büyük saygı

Gazetelerde ve dergilerde Hakkı Şinasi Çoruh imzasıyla yayımlanan yazıları bir zamanlar büyük bir ilgiyle okurdum. Özellikle Şevket Rado'nun çıkardığı Tarih ve Edebiyat Mecmuasıyla neşredilen makalelerini muhakkak gözden geçirirdim. Hatta bunlardan bazılarını kesip saklardım. Bir gün, Cağaloğlu'ndaki Diyanet Kitabevi'nde şahsen de tanışınca kendisi