Denizlerde tehlike çanları

Bu yaz müsilaj dışında denizlerde bir bela daha dolaşıyor: Zehirli balıklar. En çok da Trakonya. Yani çarpan balık. Kalp krizine bile neden olabiliyor. Balon ve aslan balıkları, zehirli deniz kestanesi ve mor deniz anası da zararlı türler arasında.Yaz gelirken herkesin hayali deniz. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz bu anlamda bir cennet. Ama şimdiden yaz hayali kuranlara 'denizlerden kötü sinyaller' var. Bu yaz müsilaj, kirlilik dışında başımızda bir bela daha dolaşıyor: Zehirli balıklar. En çok da Trakonya. Yani çarpan balık. Öyle can yakıyor ki. Kalp krizine neden olup ölüm yaratan vakalar da var.Marmara'da, Ege'de, Akdeniz'de yaygın bir şekilde ürüyor. Toksin zehri öyle sert ve acı verir özellikte ki.Bilim insanlarının uyarıları önemli: Kışın derin denizlerde saklanan trakonya yazınsa sığ denizlere yaklaşıyor. Kumun altına saklananlar var. Elle tutarken de dikkatli olmak gerek. Çocuklarda ağrı ve ölüm risk bile yaratabiliyor.Yenen türden ve aslında dikkatli bir şekilde tüketilirse popülasyonun azalması anlamında da olumlu. Ama azami dikkat gerek.İlk kez saygın bilim insanlarından Prof. Okan Akyol tarafından Gökova körfezinde de rastlanan balon balığı ise zehirli. Siyanürden bile zararlı bulanlar var. Lütfen 'denizden babam çıksa yerim' sözüne kanmayın. Zehirli balıklar öldürücü olabilir.Aslan balığı da öyle... Süveyş Kanalı üzerinden Türkiye kıyılarına gelen, önce Akdeniz'de, sonra Bodrum ve Marmaris'te görülen aslan balığı yayılıyor. Yine söz bilimde: Suların ısınması ve iklim değişikliği sancıları bu balıkların şansı! İnsanların ise şanssızlığı.Seferihisar, Karaburun, Urla derken, Çeşme'de de görüldü. Üstelik 'vahşi avlanma' nedeniyle aslan balığını yiyen orfoz ve lagos türlerinde azalma olduğu için bu balığın çoğalması önlenemiyor. Dikenleri çok zehirli ve büyük acı veriyor. Yoğun ölümlere neden olmasa da bazı rahatsızlıkları tetikliyor. Örneğin kalp rahatsızlığı olanlar için çok tehlikeli. Aslan balığı çarpanlar hemen sıcak suda zehri akıtıp sağlık kuruluşlarına başvurmalı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6761321;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6761321;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardr-hakan-tartandenizlerde-tehlike-canlari-6761321' });Bir başka risk: Çoğalması doğal yollarla önlenemediği için kuzeye doğru da çıkıyor. Yani Edremit körfezi ve çevresine.Ege ve Akdeniz'deki bir başka tehdit de dikenli zehirli deniz kestanesi. Bazı bilim insanları ciddi bir istiladan söz ederken, temkinli yaklaşanlar da araştırmalar sonucu net rakamların belirleneceğini, ancak bu canlı sayısının yükseldiğini dile getiriyor. Zehirli ve insan sağlığına zararlı.Bir de mor deniz anası var. Geçen yaz özellikle Ege'de sorun oldu. Yunanistan'da ciddi önlemler alındı. 'Pusula deniz anası' da denilen bu mor, sokar cinsten deniz anası gerçekten tehdit. Çarpması öldürücü olmasa bile insanlarda 6-8 saat süren travma ve acıya neden oluyor. İzi de uzun süre kalıyor.Bilim insanlarının değerlendirmelerine göre, Akdeniz'de yaşanan 'sıkıntılı' yoğun balık ve deniz canlıları göçü Türkiye kıyılarına da yönelmiş durumda. Birçok üniversite çalışma ve incelemeler yapıyor. Lütfen destekleyelim ve ciddiye alalım. Her şeyi devletten beklemeyelim, yerel yönetimler için de bu konuda taşın altına ellerini sokma zamanı! Önlemleri şimdiden almalıyız.BRAVO VALİ BEY!Geçen yılki acılar sonrası bu yıl orman yangınları konusunda sanki toplumun ve devletin ilgili kurumlarının daha duyarlı bir tavır içine olduğu dikkat çekiyor. Bakanlıktan yapılan açıklamalar, yeni araç gereç ve personel yapılanması umut verici.Buna özellikle tehdit altında olan bölgelerin mülki amirlerinin duyarlılığı ve net tavırları da eklenince heyecan artıyor.Bir güzel haber, yangınlar da zaman zaman ciğeri yanan İzmir'den geldi. İzmir'in çalışkan ve saygın Valisi Yavuz Selim Köşger'in genelgesi öncü umut ateşi oldu. Bu konuda diğer valilerimizin de devreye gireceğine eminim.İzmir Valisi Köşger, 1 Haziran - 30 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlara giriş yasağı getirdi. Bu yasak mangal keyfi diye ya da araba içinde sigara içerken, mola verip ya da geçiş anında ormanları yakanlara büyük ölçüde 'dur' demek.O kadar önemli ki. Vali Bey'i kutluyorum. Birkaç da küçük önerim var. Denetimler artırılsın, kimsenin gözünün yaşına bakılmasın. Giriş çıkışlar 'ormanlar yandıktan sonra değil' önceden risk yaratacak kişi