Soçi zirvesi

Madrid ve Tahran zirvelerinden sonra oluşmakta olan yeni küresel jeopolitiğin doğu kapısını açacak anahtar Soçi zirvesi olacak gibi görünüyor. Bu kapsamda 5 Ağustos'ta Sayın Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında yapılacak Soçi zirvesinde sadece Türkiye ile Rusya arasındaki konular değil, doğu ve batı eksenleri arasındaki mücadeleye dayalı ortaya çıkmaya başlayan üçüncü küresel sistemin önemli kilometre taşlarından biri de döşenebilir. 21 Temmuz Perşembe günkü yazımda hem Rusya hem de İran için halen içinde bulunduğumuz sürecin köprüden önceki son çıkış olduğunu söylemiştim. Bu sözümü duydular mı bilmiyorum ama 5 Ağustos'taki Soçi zirvesi köprü öncesi son çıkıştaki fırsatları hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın önüne çıkarabilir. RUSYA NEDEN BÖYLE BİR ZİRVE YAPILMASINI İSTEDİTürkiye ve İran arasında ikili görüşme şeklinde yapılması planlanan 19 Temmuz'daki Tahran zirvesine son anda Rusya'nın da katılmasıyla Astana formatına dönüşen İran'daki üçlü toplantı sonrası Rusya'nın Soçi'de Türkiye ile ikili zirve gerçekleştirmek istemesinin stratejik sebepleri olduğunu düşünüyorum. Stratejik sebeple kastettiğim sonucunda siyasal değişimler ortaya çıkarabilecek sebepler anlamındadır. Öncelikle Türkiye'ye karşı İran tarafından 20 Temmuz'da başlatılan Dohuk provokasyonundan sonra Irak'ta uzun zamandır devam eden siyasi kriz, adeta ülke kaosuna doğru evirilmekte. Halen İran'la ABD arasındaki mücadele şeklinde devam eden bu kaotik süreç Basra'yı, yani daha geniş bağlamda İran'la birlikte Rusya'ın güneyini istikrarsızlaştırabilir. Ve bu istikrarsızlık kuzeye doğru gelişirse Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiği nokta, Türkiye istikrarı sağlamak için bölgeye müdahale edebilir. Böyle bir durumda da zaten Suriye'de Fırat'ın batısında zar zor duruma hakim olmaya çalışan Rusya'nın Ortadoğu politikasındaki etkisi azalabilir ve bu boşluğu başta Mukteda El Sadr ve DEASH olmak üzere ABD'nin bölgedeki vekalet araçları doldurabilir. Dolayısıyla Rusya Ortadoğu'dan top yekûn çekilmek zorunda kalacağı bir sürecin içine girmemek için ön almaya çalışıyor. Ancak bu da sadece ve sadece Rusya'nın Türkiye ile daha güçlü iş birliği yapmasıyla gerçekleşebilir. Diğer önemli sebep te Finlandiya-Girit hattında ABD'nin yaptığı askeri yığınaklanmanın Rusya için oluşturduğu stratejik tehdit. Bu hat üstündeki özellikle Yunanistan üzerinden harekete geçebilecek NATO kuvvetlerine karşı Rusya'ya yardım edebilecek ve Montrö üzerinden Karadeniz'in ve dolayısıyla Rusya'nın güvenliğini sağlayabilecek tek ülke Türkiye'dir. Sanırım Rusya bu günlerde bunun daha iyi farkına varmış durumda. Türkiye'nin kaybedilmesi Rusya'nın stratejik güvenliği bakımından çok büyük riskler ortaya çıkarır. Bu nedenle Rusya Yunanistan'ı dost olmayan ülkeler kategorisine alarak bu ülkeyle bütün ilişkilerini keserken Türkiye ile daha güçlü ilişkiler kurmak için adımlar atmaya başladı. Rusya'nın bu hareketlerini batıya karşı stratejik savunma hazırlığının ilk adımlarından biri olarak görmek gerekir. Sanırım ikinci önemli adım da 5 Ağustos'ta Soçi'de atılacak gibi görünüyor. SOÇİ'DE NE GİBİ KARARLAR ALINABİLİRCumhurbaşkanı Erdoğan'la Putin arasındaki görüşmede ele alınacak konuları üç gurupta toplamak mümkün. Birincisi Suriye ve PKKPYD meselelerinin çözümü konusunda atılacak acil adımlar. Rusya'ya Karadeniz'de güvenlik istiyorsa Türkiye'nin güvenliği sağlamak için adım atması gerektiği hatırlatılacak. Bu kapsamda Rusya'nın stratejik çıkarları ve bekası karşılığında