Rakamlar asla yalan söylemez

Hepimizin malumu olduğu üzere son zamanlarda Türkiye'deki göçmenler üzerinden bazı tartışmalar yeniden gündeme getirilmeye başlandı. 15 Ağustos 2021 tarihli akşam.com.tr'deki yazımda konuyu özellikle hukuki ve teknik boyutuyla detaylı olarak açıklamıştım. Güncel gelişmeleri bir kez daha kısaca açıklamak istiyorum. Türkiye'de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemize sığınmış 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altında Suriyeli bulunmaktadır. Bu sayının 122.000'inin son iki yıldır Türkiye'de bulunduklarına ilişkin hiç bir işaret yoktur. Muhtemelen Avrupa veya başka bir ülkeye gittikleri tahmin edilmektedir. O yüzden pasif kayıt durumundadırlar. Ve geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 2017 yılından bu yana hemen hemen aynıdır. Örneğin Temmuz 2021 itibariyle geçici korum statüsünde Türkiye'de bulunan Suriyeli göçmen sayısı 3.690.896'dır. Bugün itibariyle 3 milyon 762 bin 686. Yani rakamlar bazılarının iddia ettiği gibi kar topu şeklinde büyümemektedir. Bu kişilerin 1 milyon 785 bin 690'ı (47,6) 0-18 yaş arası çocuklardır. 0-18 yaş arası çocuklar ve kadınların toplamı ise 2 milyon 661 bin 90'dır. Dolayısıyla Suriyelilerin 70,9'u kadın ve çocuklardan oluşmaktadır.2020'de Türkiye'deki Suriyelilerin kendi nüfusları içinde suça karışma oranı yüzde 1,1 iken, Türk vatandaşların yüzde 1,9; 2021'de ise Suriyelilerin yüzde 1,3, Türk vatandaşların yüzde 2,1 olarak istatistiklere yansımıştır. Yine toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancının içinde 320.007 uluslararası koruma kapsamında işlemleri yürümekte olan yabancı bulunmaktadır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ve uluslararası koruma kapsamında işlemleri yürüyenleri topladığımızda sayı 4 milyon 82 bin 693 eder ve toplam sığınmacı sayısına ulaşırız.Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişi ise ülkemizde ikamet izin ile bulunan düzenli göçmenlerdir. Bu sayı, ülkemizde resmi ikamet izinli olarak bulunan bütün yabancıları kapsamaktadır. Bunların 129 bin 142 kişisi öğrenci, 94 bin 560 kişisi de aile izniyle kalanlardır. Toplam 192 ülkeden, ikamet izniyle Türkiye'de kalan insanlar var. Mesela 79 bin Rus, 19 bin Çinli, 16 bin İngiliz, 14 bin Alman, 12 bin Amerikalı halen bu statüde ülkemizde yaşamaktadır.Ayrıca ülkemize pek çok ülkeden turistler de gelmektedir. Geçen yıl turizm amaçlı ülkemize sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişidir. Örnek vermek gerekirse Birleşik Arap Emirlikleri'nden 52 bin 594, Bahreyn'den 62 bin 726, İran'dan 1 milyon 153 bin 98, Katar'dan 84 bin 98, Kuveyt'ten 246 bin 242, Suudi Arabistan'dan 10 bin 53 ve Ürdün'den 326 bin 611 kişi turizm amaçlı ülkemizi ziyaret etmiştir. Dolayısıyla, sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen olarak nitelemek doğru değildir.Bugün İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde toplam 6 milyon, sınırın İran tarafında da 2 milyon olmak üzere toplam 8 milyon göçmen stabil halde tutulmuş, Türkiye'ye göç etmeleri önlenmiştir. Ayrıca bunların dışında sınırlarda alınan gerek fiziki ve teknolojik tedbirler gerekse insan kaynağının güçlendirilmesi suretiyle son 5 yılda toplam 2 milyon 602 bin 925 düzensiz göçmenin ülkemize girişi engellenmiştir. Türkiye 2016 yılından beri 1 milyon 208 bin 992 kaçak göçmeni de içeride yakalamıştır. 2021'de yakalanan düzensiz göçmen sayısı ise 162 bin 996 iken bu sayı 2022 yılı 01 Ocak'tan şu ana kadar 55 bin 627'e ulaşmıştır. Ve son beş yıl içerisinde 323.859 düzensiz göçmen sınır dışı edilmiştir. Sonuç olarak 2016 yılından bu yana; 323.859 geri gönderilen, 497.926 gönüllü geri dönen, 641.487 Avrupa ve diğer ülkelere geçen olmak üzere toplamda 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacı ülkemizden ayrılmıştır. İlave olarak 2011 yılından bu yana 200.950 Suriyeli vatandaş yapılmış olup bunların 47.000'i Türkmen'dir. Bunların dışında 17.000 Afganistan Türkü, 101.995 Ahıskalı, 6.787 Uygur Türkü'dür. Ayrıca 2.000 Uygur türkünün vatandaşlık süreci devam etmektedir. Durumu yakinen takip etmek isteyenler https:www.goc.gov.tr adresinden güncel verileri takip edebilirler.Görüleceği üzere devletimiz göçmenlerle ilgili belirlediği politikalar çerçevesinde büyük bir gayret içerisindedir. Ancak PKK'lı ve FETÖ menşeili sosyal medya hesaplarının ciddi bir provokasyon çalışması var. Ne gariptir ki bu olayları sosyal medyada paylaşanlar 112'yi arayıp ihbar etmiyorlar. Sadece provokasyon üretmeye çalışıyorlar. Sessiz istila etiketi altında paylaşım yapan hesapların yüzde 41,54'ünün bilgisayar tarafından yönetilen bot hesaplar olduğu tespit edilmiştir. Yani neredeyse yarıya yakını bilgisayar tarafından yönetilen hesaplar. Kim yönetiyor bu hesapları o zaman Yurt içinden olmadığı açık.Geriye kalan kısmın büyük çoğunluğu ise dış güçlerin Türkiye'deki terminal uçları olan ve kendi isimleri yerine başka isimler kullananlardan oluşuyor. Bot hesapların örgütsel dağılımına baktığımızda da yüzde 31'inin FETÖ yanlısı, yüzde 12'sinin de PKKKCK yanlısı olduğunu görüyoruz. Ve bunlar son derece sistematik ve örgütlü çalışıyorlar. Birisi istiklal caddesindeki yılbaşı gecesi görüntülerini Türkiye işgal altındadır daha ne kadar sessiz kalacağız diye paylaşıyor, bir diğeri Arap turistler tarafından boğazda kiralanmış gezi teknesinde çekilen görüntüleri ada vapurunda mültecilerden dolayı yer bulanamadığı