Netanyahu zor durumda

Hamas-İsrail çatışmasının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail yönetimi hem politik açıdan hem de askeri bakımdan çelişkili politikalar ve taktikler uygulamaya devam ediyor. Aslında bir savaşta siyasi politika ile askeri stratejiler uyumlu olmak zorundadır. Ancak İsrail'de bu durumu göremiyoruz. Tam tersine şu an İsrail'deki siyasi yönetim ile askeri gücün liderleri arasında ciddi çekişmeler yaşanıyor. Bu çekişmeleri ve yaşanan tenakusları sahadaki taktik resimden okuyabilmek mümkün. İsrail ordusunun başlangıçtaki düz hatlarda cephe taarruzu şeklindeki taktik hareketleri, zaman alıcı olsa da zayiat riskini azalttığı için İsrail ordusuna daha emniyetli ilerleme imkanı sağlıyordu. Ancak özellikle son 10 gündür Netanyahu liderliğindeki siyasal yönetimin bastırmasıyla İsrail ordusu uyguladığı bu taktikten vazgeçti. Bunun yerine aşamadığı direnç noktalarına tespit kuvvetleri bırakarak daha derinlikteki psikolojik içerikli siyasal hedeflere ulaşabilmek için derin girmeler yapmaya başladı. Ancak bu manevra tarzı İsrail ordusunu daha fazla kayıp verme riski ile karşı karşıya bıraktı. Son bir haftadır gelen çatışma görüntüleri incelendiğinde İsrail ordusunun 6-8 zırhlı araçtan oluşan toplu zayiatlar vermeye başladığını görmekteyiz. Bu nedenle İsrail ordusu daha önceden kamuoyuna açıkladığı periyodik zayiat raporlarını basın yayın organlarına vermeyi durdurdu.

Bu taktik manevra değişikliğine sebep olan İsrail siyasetinin amacı Gazze'nin kuzeyinde psikolojik içerikli kritik yerlerin zaman geçirmeksizin süratle işgal edilmesi ve böylece dünyaya propaganda amaçlı mesajlar verilmesinin sağlanmasıdır. İsrail hükümeti böylece Gazze'de yürütülen operasyonlarda başarılı olunduğu, hakimiyetin İsrail'de olduğu şeklinde mesajlar vererek Netanyahu'nun içinde bulunduğu güç durumdan kurtulması sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak İsrail ordusunun Gazze derinliklerinde işgal edeceği kritik yerlerde kalıcılığı sağlayabilmek için çok daha büyük zayiatlar vermesi son derece muhtemel olduğundan bu durum İsrail siyasi yönetimini çok daha zor durumlarda bırakacak gibi görünüyor. Aynı hatayı İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler de yapmıştı. Alman orduları Rusya'ya girdiğinde fiziksel düşman hedefinin merkezi olan Moskova'ya yönelmek yerine siyasi hedef olan kuzeydeki Stalingrad'a yönelmesi Almanların sonunu getirdi. Örneğin en son Şifa Hastanesi baskınında siyasi ve askerî açıdan elde edilen sonuç tam bir fiyaskodur. Bütün dünyanın gözü önünde Şifa Hastanesi'ne yapılan baskın öncesi iddia edilen hususların boşa çıkması, siyasi propaganda yaparak güç kazanayım derken Netanyahu'nun hazır elindeki güçten de olmasına veya en azından mevcut siyasi gücünün daha da azalmasına sebep olabilir. Bu süreç domino taşı etkisi gibi Netanyahu'nun sonunu da getirebilir.

Gelinen noktada Gazze Savaşı'ndaki harbin karakteri ve doğası değişmeye başlamıştır. Artık gece çatışmaları önem kazanmış, gündüz İsrail ordusunun propaganda nitelikli operasyonları, gece ise Hamas'ın kısa, ölümcül ve geçmişe göre daha fazla İsrail askeri gücünü pusuya düşürüldüğü şiddetli çatışmalar ağırlıklı hale gelmiştir. Diğer bir husus ise İsrail askeri güçlerinin Hamas'ın tünellerine girmeyecekleri anlaşılmaya başlandı. İsrail ordusunun yapmaya çalıştığı şey buldukları tünel girişlerini kapatarak Hamas'ı Gazze'nin altındaki tünellere hapsetmek şeklinde özetlenebilir. Ancak bu durumda İsrail güçlerinin sadece meskûn mahal çatışmalarına yönelmesi ve yer altındaki tünellerden beslenen Hamas savaşçılarının ikmalini kesemeyeceği için savaşın daha da uzamasına neden olacaktır. Savaşın uzaması ise İsrail güçlerinin daha fazla kayıp vermesiyle sonuçlanacağından her halükarda İsrail siyasi yönetimini daha da zor durumda bırakacaktır. Şayet İsrail güçleri beklenmedik yüksek kayıplar vermeye devam ederlerse bu süreç sonuçlanmadan İsrail siyasi yönetiminin el değiştirmesi muhtemel görünüyor. Ancak önemli bir ayrıntıyı da hatırlatmak isterim, mevcut Netanyahu hükümeti giderse, Batı Şeria'da uzun yıllardır koltuğunda rahat rahat oturan Mahmut Abbas yönetiminin de gitmesi son derece muhtemel görünüyor. Dolayısıyla Gazze Savaşı'nın olası siyasal sonuçlarının sadece İsrail'le sınırlı kalmayacağını aynı zamanda İsrail ve arkasındaki küresel güçlerle işbirliği içerisinde olanları da kapsayacağını öngörebiliriz.