Küresel jeopolitikte yeni Türkiye gerçeği

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra küresel sistem ciddi kırılmaların yaşanacağı kaotik bir ortama doğru hızla sürüklenmekte. Sadece son bir yıl içerisinde Karabağ, Afganistan, Kazakistan ve Ukrayna'da yaşanan gelişmeler sistemdeki fay hatlarının kırılmalar şeklinde hareketlendiğini bize göstermektedir. Ancak öncekilerden farklı olarak ortaya çıkan travmatik süreçlerin etkileri sadece o bölgelerle sınırlı kalmamakta, küresel çapta etkiler ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca bu olaylar nedeniyle ortaya çıkan etkiler dünyanın mevcut siyasal yapısındaki diğer dengeleri bozmakta ve daha büyük krizleri de tetikleyebilmektedir. Görünen o ki bundan sonra dünyamız mevcut durumdan daha iyi olmayacak. Ortadoğu ve Afrika'dan sonra kalıcı kriz alanlarının Kafkaslar ve Avrupa'ya doğru genişlediğine şahit olmaktayız. Maalesef Avrasya'yı saran kriz kuşağının tam da kalbinde Türkiye bulunmaktadır. Ukrayna savaşı ikinci ayına girerken ülkenin doğusunda Rusların beklediğinin aksine savaşın tekrar stabileşeceği görülmektedir. Başlangıçta bütün Ukrayna'yı hedefleyen Rus işgal planı, karşılaşılan beklenmedik direnç nedeniyle Donbas alanını kapsayacak şekilde revize edilmiş, başlangıçtaki stratejik plan operatifleştirilmek zorunda kalmıştır. Halen Mariupol kenti ağırlıklı olmak üzere Donbas alanında Rusya-Ukrayna çatışmaları bütün şiddetiyle devam ediyor. Ruslar'ın burada da kesin bir başarı sağladıkları söylenemez. Bu yenişememe hali başta Rusya olmak üzere tarafları barış masasına doğru daha güçlü şekilde itmekte. Ukrayna'daki savaşla ilgili çok şey söylenip yazıldığı için askerî açıdan teknik detaylara girmeyeceğim. Fakat bu savaşın sonuçlarının neler olabileceği ve ülkemize yönelik ne gibi etkilerin ortaya çıkabileceğinden bahsetmek istiyorum. Öncelikle Ukrayna sahası bu savaş nedeniyle kalıcı bir kriz alanına dönüşmüştür. Dolayısıyla Ruslar için sürekli enerji ve kan kaybedecekleri bir bataklık ortaya çıkmıştır. Bu süreçte Rusya tarafından muhtemelen Kırım-Donbas hattı Azak deniziyle birlikte bir başarı olarak iç ve dış kamuoyuna sunularak Ukrayna harekatı sınırlandırılmak istenecektir. Ama artık Rusların Ukrayna'daki işgal operasyonlarını sınırlandırabilmeleri çok da kolay olmayacaktır. Çünkü ABD ve bir kısım Avrupa ülkeleri savaşın bitmesini istemiyorlar. RUS EKONOMİSİNDE 2022 TAHMİNLERİRusya'yı Ukrayna'da sürekli meşgul etmek onların en temel amaçları. Askerî açıdan sürekli mücadeleye zorlanan Rusya, aynı zamanda ekonomik ve siyasal açıdan da yıpranabilir. İki aylık savaşın Rusya'ya maliyeti yaklaşık elli milyar dolar. Rusya neredeyse her gün için bir milyar dolara yakın bedel ödüyor. 2022 yılı ekonomik tahminleri Rus ekonomisinin eksi yüzde sekiz küçüleceği yönünde. Elbette bu işin ekonomik olarak batıya da külfeti olmaktadır. Paranın insandan kıymetli olduğu batı zihniyeti bu ekonomik külfeti giderecek birtakım yeni sömürge araçları bulacaktır. Ancak ABD ve Batının bu yıpranmayı devam ettirebilecek başka araçlara fazlasıyla sahip olduklarını da söyleyebilirim. Öncelikle sahada çok sayıda dünyanın dört bir tarafından getirilmiş devlet dışı silahlı guruplar var. Rusya Ukrayna'nın Batıdan yardım almasını da kesemedi. Bilinçli, planlı ve sistemli yardımlar sürekli Ukrayna'ya akmakta. Artık bu anlamda inisiyatif taarruz etmelerine rağmen Ruslarda değil Ukrayna'da yani ABD ve Batıdadır. Bu şartlarda geçici ateşkes sağlansa bile kalıcı barış zor görünüyor. Muhtemelen çok da uzun olmayan bir sürede barış masasında ateşkes ilan edilecek gibi görünse de sahada çatışmaları düşük yoğunluklu olarak devam etmesi güçlü bir ihtimal. Daha da kötüsü en ufak bir provokasyonla şiddetli çatışmalar yeniden başlayabilir. Yani durum sürekli hassas ve dışarıdan müdahalelere sürekli kırılgan halde bulunacaktır. TEK SEÇENEK TÜRKİYERusya'nın bundan sonraki süreçte aleyhine gelişen durumları tersine