Depremin oluşturduğu stres bozukluğu

Hepimiz çok üzgünüz. İçimizden bu depremi bizzat yaşayanlar, enkazda yakınlarını kaybedenler çok daha fazla etkilendi ve daha da üzgün. Deprem sonrası bölgede bulunarak enkazdan yaralı ya da ölenleri çıkaranlar, yardım amacıyla gidip felaketin boyutunu kendi gözleriyle görerek yaşayanlar da ayrı üzgün. Hepimiz bu büyük felaketi değişik derecelerde hissettik ve bu hissi de ömrümüz boyunca hiç unutmayacağız. Elbette bu stresin insanın ruh sağlığında bıraktığı iz de hiç hafife alınmayacak kadar büyük. Zaten işte bu duyguları taşımak canlıyı insan yapıyor. Ancak aynı zamanda da insanın aklı, mantığı, muhakeme kabiliyeti var. Belirli bir yaşa geldiğimizde hayatın tozpembe olmadığını, acının da, mutsuz olayların da var olduğunu maalesef görerek, yaşayarak anlıyoruz. Kabullenerek önümüze bakmak, hayata devam etmek gerekiyor bazen. Olanla ölene çare yok. Bizim üzerimize düşen yaşadıklarımızdan, gördüklerimizden ders almak, hangi tedbirleri alacağımızı iyi öğrenmek. Acımızı, yasımızı gerektiği gibi yeterince yaşamak ama hayatın devam ettiğini, görevlerimizi, sorumluluklarımızı unutmadan ayakta dik durup, yolumuzda ilerleyebilmek.Travma sonrası stres bozukluğuBurada kişiyi çok üzen ve korkutan psikolojik bir travma söz konusudur. Depremde hiç yara almadan kurtulan depremzedede, bölgeye daha sonra yardım amaçlı gidenlerde, yakınını depremde kaybedenlerde, bu olayı sonradan öğrenip haberini görenlerde bile travma sonrası stres bozukluğu olur. Bu travmadan etkilenme derecesi kişinin o dönemdeki psikolojik durumuna göre, olaylara bakış açısına ve dayanıklılık durumuna göre, yetiştiriliş tarzına göre, daha önce yaşadığı farklı travmaların varlığına göre değişir.Belirtiler nelerUykusuzluk, kabuslar, aynı olayın tekrarlanmasının kaygısı, kolayca irkilme, çabuk sinirlenme en sık görülen belirtilerdir. Bu nedenle kişi zamanla sosyal çevreden kendisini soyutlamak isteyebilir.Kişi uykuya dalmakta güçlük çeker. Olay tekrarlayacak korkusuyla gece boyunca sık sık uyanır. Kaliteli bir uyku uyuyamaz. Uyku kalitesinin bozulması bile tek başına psikolojik durumu bozduğu için olay bir kısır döngü haline döner. İyi uyku uyuyamayan birinin olaylara karşı psikolojik olarak dayanma gücü azalmıştır. Olayın tekrar tekrar hatırlanması, yeniden yaşanacakmış gibi tetikte beklemeler gece görülen kâbusların yanı sıra özellikle o dönemde gündüz uyanıkken bile kâbus görüyormuş hissini verebilir.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6906701;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6906701;taboolaPlacement