Ülkemiz nüfusunun 99'u Müslümandır. Buna göre Türkiye'miz İslam ülkeleri arasında yer almaktadır. İster tabiîdoğal, isterse insan eliyle olan bir afet ve zarar karşısında dinimiz İslam'ın o konu ile ilgili esas ve hükümlerini hatırlamamız ve hatırlatmamız çok tabiîdir, normaldir. Devletler, laiklâ dinî olabilirler, fakat insanlarkişiler asla laik o
Peygamberimiz aleyhisselâm, Medine'ye hicret ettiği zaman, ilk işi, Mekkeli ve Medineli Müslümanlar arasında - kendilerini mallarıyla ve canlarıyla birbirlerine bağlayan- bir "kardeşlik" kurarak, Medine'de güçlü bir İslâm toplumu oluşturmak olmuştu.Ancak Medine'de Müslüman toplumun dışında, çeşitli müşrik Arap ve Yahudi kabileleri vardı. Önce Müslü
Dr. C. Ahmet Akışık c.ahmetakisikgmail.com Peygamberimiz aleyhisselâm, Medine'ye geldikten sonra, Mekkeli Müslümanlardan (Muhacirlerden) bazılarını, hem kendi aralarında birbirleriyle, hem de Medineli Müslümanlarla (Ensarla) ikişer ikişer kardeş yaptı. Bu kardeşlik, Mekkelileri Medine'ye ve Medinelilere ısındırmayı ve kendilerine destek kazandırmay
Peygamberimize aleyhisselâm 40 yaşındayken peygamberliği bildirildi, Mekke'de 13 yıl kaldıktan sonra, Medine'ye hicret etmesi Allah tarafından emrolundu. Bi'setin 13. yılında, Zilhicce ayında Akabe'de Peygamber aleyhisselâm'a EnsârMedineli Müslümanlar tarafından yapılan 2. Bey'at'tan sonra, Hazret-i Peygamber, o yıl, Zilhicce'den kalan günlerle Muh
Mekkeli müşrikler, Peygamber aleyhisselâm'ın, dünya şartları içinde hâmisi olan Ebû Tâlib'in vefatından sonra, işkence ve saldırılarını artırmışlardı. Ancak İslam, dalga dalga bütün şiddetiyle yayılıyor ve Müslümanlar çoğalıyordu. Hazret-i Peygamber de toplantılar, Kâ'be ziyaretleri ve hac mevsimi gibi her fırsatı değerlendirerek, insanları dünya v
Kureyş müşrikleri Müslümanların gittikçe çoğalmakta olduklarını görünce, Müslümanlara, hür olsun, köle olsun işkencelerini artırmışlardı. Akla gelmedik işkenceler uyguluyorlardı. Namaz kılan Müslümanlara saldırıyorlardı. Hazret-i Peygamberi dahi ölümle tehdit ediyorlardı... Arabistan ve bütün dünya, fert ve toplum olarak, din, ahlâk ve gelenekler b
Toplum, tefessüh etmiş, ahlâken çökmüş, içki, kumar, zina, fâiz yaygınlaşmış, itibarları zedelenmesin diye kız çocuklarını diri diri toprağa gömen vicdansızlar türemiş, Ka'be puthaneye çevrilmiş ve "atalarımızın dini" diyerek Lât ve Uzza başta olmak üzere sayısız putlar, ilâh kabul edilmiştir. Böyle bir toplumda ileride âlemlere rahmet olarak gönde
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar Mushaflarda uygulanan hatimlâ, Aliyyül Karî isimli hattır. Bu "hat uygulaması"nın belgelere göre 700-800 senelik bir geçmişi vardır. Şu anda halkımız, bu hatta göre yazılan Mushaflardan Allah'ın kelâmını okumaktadırlar. Ecdadımızın yüzyıllar boyunca Mushaflara nakşettikleri bu hat, son derece
Ali Bardakoğlu yönetimindeki Diyanet İşleri Başkanlığı, 2008 yılında "Resm-i Osmanî Hat Tarzına Geçiş (Aslında FehdVehhabî Hat Tarzına Geçiş), Bilgisayar Hatlı Kur'an-ı Kerim Basımı ve Kur'an-ı Kerim'lerin Renkli Olarak Basımı" konulu bir toplantı düzenlemiştir. Ancak bu toplantı, ilgili başkanlıkta değil de İSAM'da yapılmıştır. Bu toplantıya DİB e
© 2016