İstanbul'da her meydanın bir öyküsü vardır

Tahta bir bankın üstünde tek başına oturuyor da olsanız meydanla çoğalırsınız. Meydanlar açıktır, gittikçe genişleyen bir gökyüzünün altında... Artık öyle çok büyük meydanlara rastlanmıyor. Çünkü birçoğu ya küçüldü ya da işlev değiştirdi. Ama bazı yerler var ki onların tarihini bilmeden şehrin tarihini öğrenmek mümkün değil.Hangi semtte yaşarsanız yaşayın, mutlaka bir meydandan geçmişsinizdir. Birkaç örnek verelim; Beyazıt Meydanı, Taksim Meydanı, Sultanahmet Meydanı... Adnan Özyalçıner'le Ayşe Bengi'nin hazırladığı 'Öyküleriyle İstanbul Meydanları' kitabı bizi eğlenceli bir geziye çağırıyor. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'Sunuş'undan sonra, Adnan Özyalçıner'in 'İstanbul'un Renkli Resimleri' yazısını okuyoruz: "Meydan sözlüklerde alan diye geçer. Gerçekte açık alan demektir. Osmanlı döneminden günümüze, İstanbul meydanları büyük camilerin çevresinde, çarşı pazarların yanında ya da yakınında, kimileri de içinde yer almıştır. Liman ağzında, iskele alanlarıyla denizin kıyısında olanları da vardır.Doğan Kuban, 'Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi'nin meydanlar maddesinde şunu söylüyor: 'Cami İslam kentinin forumudur. İstanbul bu uygulamanın İslam tarihinde eşsiz bir örneğidir. Kent tarihinin topografya ve eski anılara, geleneklere bağlı süreklileri içinde, büyük camiler, eski forumlar yanında inşa edilmişlerdir. Sultan Ahmed Külliyesi, Hipodrom'un yanında ve İstanbul'un tek merasim meydanı olan At Meydanı'nda kurulmuştur.'Haberin DevamıHiç şüphesiz, meydanlar İstanbul'un renkli resimleridir. Kentin geçmişten günümüze taşınan öyküsüdür. Bir buluşma, toplanma alanı olduğu kadar kentin ulaşım, ticaret ve alışveriş merkezidir de. İstanbul meydanları, geçmişten günümüze tarihin aynasıdır. Gelecek güzel günlerin hayalini yaşatır."Neler hayal edersiniz meydanlarda Özyalçıner'e göre bir kır kahvesinde çayınızı yudumlarsınız, cami avlusundaki uçuşan güvercinleri seyredersiniz, vapur düdükleriyle martı seslerinin karışımından doğan seslere dalarsınız. İşte o zamanlar, tahta bir bankın üstünde tek başına oturuyor da olsanız meydanla çoğalırsınız. Meydanlar açıktır. Gittikçe genişleyen bir gökyüzünün altında!Gezdiğim, gördüğüm meydanlardan ve bazılarının bana hatırlattıklarından bir seçki yaptım:RUMELİ YAKASI Edirnekapı Meydanı Fatih Camii Meydanı Saraçhane Meydanı Aksaray Meydanı(Lise yıllarımda çok geçtiğim, her yerini, binasını bildiğim bir meydan.Okulun bahçesi, Pertevniyal Lisesi, pazarın içinden geçen üç vagonlu Ortaköy tramvayları... Bilardo oynadığım lokal.)Haberin Devamı Yenikapı Meydanı(Yazar arkadaşlarımla toplandığımız o gazino...) Samatya Meydanı(Anacaddeden merdivenle aşağıya indiğinizde alışveriş dükkânları, lokantalar bulursunuz. Kıyıya doğru yürüdüğünüzde tren istasyonuna varırsınız. Çocukluğumda sahil gazinolarına giderdik. Sahil yolu daha yapılmamıştı.) Kocamustafapaşa Meydanı(Caminin önünde bir meydan ve semtin alışveriş merkezi...) Beyazıt Meydanı(Üniversite