Değerlerin Sömürüsü, Fanatizm ve Menfaatler

Kutuplaşma, taassup yani bağnazlık ve fanatizm toplumların karşılaşabileceği en kötü durumu ifade eder, birey bazında da en alt seviyeyi temsil eder. Fanatiklik ve bağnazlığın olduğu toplumlarda inanç hürriyetinden, fikir özgürlüğünden ve hoşgörüden bahsetmek mümkün değildir. Bu tür ruhsal hastalıklara kapılmış bireylerin yaşadığı toplumlarda birlikte yaşama kültürü, farklı fikir, din ve siyasi düşünceye sahip olan insanlara asla tahammül edilmez. Farklıların aynı ortamda yaşamalarına izin verilmez. Bu durumu iyi bilen ve kendilerince buldukları her fırsatı değerlendiren(!) istismar eden, sömüren siyasiler ve yapılar her zaman "farklılıklar" üzerinden bir kutuplaşma politikası üretegelmişlerdir. Bunun sonucunda yaşanan toplumsal çatışma ve kutuplaşmalar gayet normaldir. Bu yaklaşım fazla çabaya da ihtiyacı olmayan ve çoğunlukla kısa sürede hızlı sonuç almayı sağlayan bir yöntemdir. Bu tür durumlarda iki temel kavram çok kullanışlı(!) olmasıyla öne çıkar. Bunları din sömürüsü ve milliyetçilik istismarı olarak tanımlayabiliriz. Özellikle siyasi, ekonomik ve politik krizlerin ve sancıların arttığı dönemlerde din ve milliyetçilik söylemi o paralelde artar. Her iki değer çoğu zaman birileri tarafından kötü amaçlı hedefler için kullanılır. Son dönemdeki "yerli ve milli" söylemleriyle Osmanlıcılık figürünü de ekleyebiliriz. pushfn('ads'); Ülkemiz son zamanlarda sözüm ona siyasal İslamcı(!) kesim ile resmî ideoloji taraftarları arasında bocalama ve savrulmalar yaşanmaya başlamıştır. Gücü eline geçiren her kim olursa bütün imkânları kullanarak bulunduğu makamı sömürür hale gelmiştir. Devletin, milletin ortak mülkü olduğu fikri yerine "devlet benim" mantığını zihinlere dayatmaya çalışmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında, geçmişte muhalefette olanlar insan haklarından, özgürlükten ve hukuktan söz eder, halkların kardeşliğinden dem vurur. Ne zaman ki seçilir iş başına gelirse, durumlar da tam tersine döner. Üniversite kapılarında 28 Şubat öncesi başlayan insan onurunu zedeleyici diktatörce uygulamalar, imam hatip mezunlarına karşı alınan tavırlar, şimdilerde yerini adalet ve özgürlük söylemlerine bırakmıştır. HASSASİYETLER ÜZERİNDEN KUTUPLAŞTIRMA Güç ellerindeyken mevzu bahis alanlar üzerinden toplumu kutuplaştıranlar sorun üretmekten başka bir iş yapmış değildirler. Bu güçler savaşında arada kalan ve savrulan ülke; siyasilerin elinde şahsi menfaatlerini gerçekleştirmek üzere tabiri caizse oyuncak haline getirilmiş ve aba altından gösterilen sopaya dönüşmüştür. Bahsettikleri ne kutsal değerlere sahip çıkmak ne de başka bir ulvi amaca hizmet değildir. Varsa yoksa yalnızca kendi emelleri ve hırslarıdır. pushfn('ads'); Bugün geldiğimiz noktada birileri mevcut kutuplaşmayı ortadan