Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: Elitist üniversite modeli işlemiyor

Elitist üniversite modelinin işlemediğini belirten YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversiteye giriş sınavını, baraj sınavı yerine puan üstünlüğü sınavına getirdiklerini ve sonuç olarak açıköğretim puanlarının bile yükseldiğini kaydetti.Hacettepe Üniversitesi yerleşkesindeki Beyaz Ev'de dün bir araya geldiğimiz Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite sınavında barajın kaldırılmasının ardından elde edilen kazanımlardandenklik sorununakadar birçok konuda açıklamada bulundu. Üniversiteleri üç ayrı tipte farklılaştırdıklarını vurgulayan Özvar, üniversite denkliği konusunda da özellikle aracı şirketlere karşı "Sınavsız sadece parayla kayıt yaptıran öğrenciler var. A üniversitesine kaydolmuştur ama o okulu Türkiye tanımıyordur. Çocuklara her seneki çağrım, girin sisteme Türkiye'de hangi okulların diplomaları tanınıyor, bir bakın. Ne yazık ki Türkiye'de ve dünyada aracı gruplar var; çocukları suiistimal ediyorlar, paralarını alıyorlar, buralardan kaçınsınlar. Muazzam bir piyasa var burada. Yazık oluyor çocuklara. 'Diploma işinizi biz hallederiz' diyorlar" uyarısını yaptı. Özvar'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:BARAJIN KALKMASI STRATEJİK HEDEFİN SONUCU: Elitist üniversite modelinin işlemediği kanaatindeyiz. Üniversite, yeteneği olan ve isteyen herkese kapısını açan bir kurum olmalı. Yükseköğretime erişimin önündeki her türlü engel kaldırıldı. Elini kolunu sallayan üniversite okusun manasına gelmiyor. Yükseköğretime erişmek isteyen tüm gençlere yeterli kontenjan ve imkânlar sağlanmalı. Giriş barajını kaldırma amacımız da buydu. Geçen sene hakkımızda "Kalite düşecek, elini kolunu sallayan, 1 soru yapanlar üniversitelere girebilecek..."diye yazan arkadaşlar başlarını kuma gömdü, hiçbirinden ses çıkmıyor. Geçen sene almış olduğumuz karar, stratejik hedeflerin bir sonucuydu.KALİTEYİ 150 Mİ BELİRLİYOR: 150 barajı o büyük kütlenin yarısını bıçak gibi kesiyor. Kontenjanlara nispetle öğrenci sayısının 2. sınav sonrasında düşük seviyede olduğunu fark ettik. Kontenjanları dolduracak öğrenci sayısı kontenjanlardan az. Öğrencilerin kaliteli olup olmadığını bu 150 barajı mı belirliyor Kaliteyi niye 160, 140 belirlemiyor da 150 belirliyor Baraj daha 1. sınavda öğrencilerin yarısından fazlasını döküyor. Biz 'yarışın önündeki engelleri kaldıralım' dedik. Sınavda en fazla doğru cevap verebilen hiyerarşi içinde sıralansın. Puan üstünlüğü sınavına döndürelim, baraj sınavı olmaktan çıkaralım. Bu ne getirdi Bu sene, başarı sırası isteyen programları bir kenara koyuyorum, işletme, iktisat, sosyoloji, açıköğretim ve ön lisans programları, bütün programlarda puanlar ve sıralamalar yukarı çıktı. Geçen sene 4 binle Boğaziçi'ne girilen bölümlere şu anda 2800-3000 ile giriyorlar. Geçen sene 2 milyon öğrencinin içerisinde ilk 3-4 bine girenler, 3 milyon 243 bin insanın arasında 2800-3000 girmiş oldu.Çocuklar baraj engeli olmayınca hem 1. sınava hem de 2. sınava girdi. Biz çocuklara 'koş' diyoruz, 'koş ne kadar çok doğru cevap yaparsan girmek istediğin programda o kadar şansın artar. Gel, 2. sınava da gir; tıp okumak istiyorsan, kusura bakma ilk 40 bine gireceksin, mühendislik okuyorsan, eczacılık okuyorsan şu kadarına gireceksin'... Emin olun, açıköğretim puanları yükseldi.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6847966;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6847966;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardidem-ozel-tumeryuksekogretim-kurulu-baskani-prof-dr-erol-ozvar-elitist-universite-modeli-islemiyor-6847966' });SINAVA GİREN SAYISI DAHA DA ARTACAK:'Sınava giren niye bu kadar yükseldi' diyorlar. Diyorum ki, daha da yükselecek. Birincisi, okullaşma oranı ortaöğretimde muazzam bir şekildeartmış vaziyette. İkincisi, 444 uygulamasının getirdiği ekstra birkaç yüz bin öğrenci 1-2 yıliçinde sınava girecek. Sistemde talep artışı var, bu artış büyüyerek devam ediyor.ÜNİVERSİTEDE VE ÖĞRENCİDE KALİTE: YÖK Başkanı ve bir hoca olarak, kalite tartışmalarının üniversiteye girenadaylarüzerinden yürütülmesini doğru bulmuyorum. Kalite, bir öğrencininmezun olduğu programın çıktılarını ne ölçüde elde edip edemediğiyle ölçülür. Öğrencinin yaptığı net cevaplar üzerinden kalite tartışması yürütülmesinin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Kalite gençlerin 1,5-2 saatlik sonuçla elde etmesi değil; bu yetkinlikleri ne ölçüde kazandırdığımız önemli.YÖK REFORMU NASIL OLACAK: YÖK Başkanına, YÖK'e yeni yetkiler tartışmasını geçiyorum. Mevcut iş yükünü çok daha etkin bir şekilde yürütebilecek bir yapılanma. Bunu bir silkinme, reform olarak görüyoruz. (Seçim takviminde mümkün mü) Temenni ediyoruz.DENKLİK TARTIŞMASI: Denklik için 19 bin müracaat var, bekleyen de 7 bin civarında. Reform diyorsunuz ya, önemli şeylerden biri de bu alan. Beklemelerin temel sebebi uluslararası teyitten kaynaklanıyor. Avrupa ve ABD'den alınan diplomalarda süreç çok hızlanmış vaziyette. Mesela, Kolombiya'dan bir üniversiteden eczacılık diploması aldınız, geldiniz, büyükelçiliğe yazıyoruz, büyükelçilik üniversiteye yazıyor, üniversiteden resmi teyit geliyor,sonra büyükelçilik bize yazıyor. Önce sunulan diplomanın sahte olup olmadığını teyit etmiş oluyoruz. Transkripti inceleyip, Türkiye'deki aynı programa denk olup olmadığını