Solun "enseyi karartma" sorunu!

Partilerin liderlerinin gündemini, ne konuştuklarını birçok yerden görme şansımız oluyor. Ancak o partilerin tabanındaki havanın nasıl olduğunu, liderlerin verdiği mesajların tabana nasıl etki ettiğini bilmek de gerekiyor.Bu nedenle son dönemde bütün muhalefet partilerinin toplu etkinliklerini takip etmeye çalışıyorum. Parti üyelerinin, taraftarlarının olaylara nasıl baktığını anlamaya çalışıyorum.Doğal olarak o partilerin seçmen tabanını analiz etme şansı buluyorum.Bu süreçte ne fark ettim biliyor musunuzİktidarın yaratmaya çalıştığı korku iklimi en çok sosyal demokratları etkiliyor. En çok CHP tabanında karamsarlık yaratıyor.Saadet Partisi tabanı zaten başından bu yana iktidara mesafeliydi ve iktidarın salvolarından pek etkilenmiyor, hep kafa tutuyordu.DEVA ve Gelecek Partisi gibi AK Parti'den son dönemde kopanların kurduğu partilerin yöneticileri gibi tabanları da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ya da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun söylemlerini pek takmıyor. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun iktidar mensuplarına karşı kullandığı sert söylemler, partilerinin tabanında da hakim.İYİ Parti lideri Meral Akşener'in iktidara karşı "meydan okuyan" tavrı, İYİ Parti tabanında var.HDP'liler zaten başlarına gelenlerden daha kötüsünün olamayacağı konusunda hemfikir.Bir tek sosyal demokratlar ve CHP tabanı karamsar. Okumuş aydınların dahi çok prim verip her yerde dillendirdiği şu söylemler sosyal demokratsol camiada tekrarlanıp duruyor:"Seçim yapmamak için elinden geleni yapacaklar, ülkeyi karıştıracaklar.""İstanbul'daki gibi genel seçimler de normal olmayacak.""Tayyip Erdoğan, seçimi kaybetmemek için her yola başvuracak.""YSK'yı ve ililçe seçim kurullarını bağladılar. Oyları tek tek saysak bile seçimi YSK'da kazanacaklar.""Seçimi kaybetseler dahi bırakmayacaklar, o kadar silahlı milisleri var artık.""Cumhurbaşkanı adayı olmasın diye Ekrem İmamoğlu'nu tutuklayıp, İstanbul'u alacaklar."Sanki yenilgiyi şimdiden kabullenmiş gibiler.Sanki "20 yıldır başaramadık, bu kez de başaramayacağız" inancındalar.Oysa, aktardığım cümleler, İktidarın muhalefet üzerinde bilinçli yaratmak istediği korku ikliminin eseri. Erdoğan başta olmak üzere iktidarın bütün "şahin" sözcüleri, seslerini yükselttikçe, muhalefeti suçladıkça, muhalefete meydan okudukça sosyal demokrat tabanda bu umutsuzluk cümlelerinin kurulmasını arzuluyorlar. Üstelik çok da şanslılar.Zira, sosyal demokrat liderlerden, kanaat önderlerinden kimse de çıkıp bu korku cümlelerine karşı umut veren, güven veren cümleler kurmuyor.Bu ülkede demokrasinin son kalesinin hâlâ "iktidarın seçimle değiştirileceği gerçeği" olduğunu anlatmıyor. Hiçbir sosyal demokrat lider çıkıp "seçimle elde edilmemiş hiçbir iktidar meşru değildir, önünde sonunda millet tarafından yıkılır" diyemiyor.Neymiş efendim, Türkiye artık o eski Türkiye değilmiş, çok değişmiş, demokrasisi bozulmuş.Oysa