'Kıyamet Günü tohum mahzeni'

Ukrayna savaşı ile tetiklenen tahıl krizi Rusya'nın 'Karadeniz koridoru' anlaşmasından çekilmesiyle daha da büyüdü. Hem tahıla erişim kısıtlandı hem fiyatlar katlandı. Moskova anlaşmaya dönmesi için hâlâ ikna edilebilmiş değil. Bu hafta BM Güvenlik Konseyi'nde insanoğlunun yakın gelecekte karşı karşıya kalacağı en büyük krizlerden biri olan 'gıda güvensizliği ve kıtlık' konuşuldu. Konuyu Güvenlik Konseyi'nin gündemine taşıyan bu ayın dönem başkanı ABD'ydi. Elbette Washington'un bunu gündeme almasının ardında 'küresel çapta risk oluşturan' bir sorun olması var ama Rusya'yı 'tahıl koridoru' üzerinden uluslararası arenada sıkıştırma hamlelerini de görmek gerek. Zaten oturuma başkanlık eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da konuşmasında Moskova'yı 'gıdayı silah olarak' kullanmakla suçladı. Siyasetçiler siyasi mücadelelerini sürdüredursunlar, New York'taki toplantı bize bir kez daha 'iyi ki karşı karşıya kaldığımız risklere karşı somut adımlar atabilen bilim insanları var' dedirtti.Buzdaki tohumlarO bilim insanlarından birisi ABD'li Cary Fowler. Dünyanın en önemli tarım uzmanları arasında sayılıyor. Fowler, geçen seneden beri ABD'nin Küresel Gıda Güvenliği Özel Temsilcisi olarak görev yapıyor. Kamudaki görevinden önce dünya gıda güvenliğini ve mahsul çeşitliliğini korumak için çalışan 'Crop Trust Vakfı'nda Genel Müdürdü. Fowler uzunca süredir, 'aşırı kuraklık, aşırı yağışlara karşı daha dirençli tohumlar üretme kapasitesini geliştirmeye çalışıyor. Dünyanın dört bir yanında kaliteli toprakları haritalandırma ve verimli arazilere uygun ekim tekniklerine dönük planlamalar yapıyor. Birleşmiş Milletler'in dikkatini çeken projesi 'Kıyamet günü tohum mahzeni' adı verdiği 'tohum kasası'. Bundan 500 veya bin yıl sonra dünyanın gıda bulamama riskine karşı, tüm ülkelerden gelen tohumları bir bankada koruyor. Oslo'nun bin 270 mil kuzeyinde bulunan 'Svalbard Küresel Tohum Mahzeni' bir dağın içine bundan 15 yıl önce inşa edildi. Bugün mahzende 233 ülkeden gelen 850 binden fazla farklı tohum, ülkelere ayrılarak, özel kutularda tutuluyor. Üstelik doğal afet, savaş, yangın veya sellerle insanlığın geleceğinin yok olma ihtimaline karşı bu kasalardaki tohumların yedekleri de var. Eski BM Genel Sekreteri Ban ki Moon'un da 'çığır açan' şeklinde nitelediği Fowler'ın projesi Norveç hükümetinin desteği ile hayata geçti. Sıfırın altında yüzlerce derece soğukta depolanan tohumların bulunduğu kasanın anahtarı da ABD'li bilim insanında dahil olduğu yönetim kurulunda. Bu arada önemli bir ayrıntı da Fowler'ın bir dönem Rusya Tarım Bilimleri Akademisi'nin iki yabancı seçilmiş üyesinden biri olması. Fowler bugün ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde çalışmalarını yürütüyor. Siyasetçiler onun stratejilerini ne kadar benimseyecek bilinmez ama kulak verilmesi gereken sesin bilim insanlarının sesi olması gerektiği açık hem geleceğimiz hem gelecek nesiller içinvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6986805;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6986805;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-kilislioglukiyamet-gunu-tohum-mahzeni-6986805' });Kapıdaki kriz: GıdaBM Dünya Gıda Programı verileri-2022Dünya nüfusu: 8 milyarAçlıkla karşı karşıya olan nüfus:828 milyon (Yüzde 70 savaş bölgelerinde)Kıtlıkla karşı karşıya olan ülke sayısı: 45Kıtlıkla karşı karşıya olan nüfus: 50 milyonGıda güvensizliği ile karşı karşıya olan ülke sayısı: 79Gıda güvensizliği ile karşı karşıya olan kişi sayısı: 345 milyon (2020'nin iki katı seviyesinde)En riskli ülkeler: Burkina Faso, Mali, Somali, Güney Sudan (Yaklaşık 130 bin kişi bu riskle karşı karşıya)Gıda krizinin sebepleriSavaşlarİklim kriziKüresel gübre üretiminin yavaşlamasıGübre, doğalgaz fiyatlarının artmasıAfrika'da her 5 kişiden 1'i açlıkla mücadele ediyorDoğu Afrika'da 81 milyon gıda güvenliği sorunu yaşıyorDünya 2008-2009 ekonomik kriz dönemine geri döndüBu kadar mıİslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim yakılmasını görüşmek için 31 Temmuz'da olağanüstü toplandı. 23 Temmuz'da bu köşede İslam Dünyası'nın 'tek ses olup olamadığını, geçmiş deneyimlerden çıkarak pek umutlu olunmaması gerektiğini' yazmıştım. Olağanüstü toplantı sonunda yayınlanan bildiriye baktığımızda maalesef haklı çıkmış olduğumuzu gördük. Elbette önemli kararlar alındı, hatta bazı ülkeler ulusal düzeyde kararlar da aldı ama bu tablo İslâm Dünyası'nın Batı'ya karşı somut adımlar atma konusunda güçlü bir siyasi irade koyduğunu ya da 'tek ses' olabildiğini göstermez.Alınamayan kararlarÖrneğin o toplantıda İslâm Dünyası'ndan boykot kararı çıkmadı. Oysa İslâmi araştırmalar açısından önemli bir kurum olan El Ezher Üniversitesi bu yönde bir çağrı yapmıştı. Ama İİT üyesi ülkeler IKEA, Volvo, dijital müzik platformu Spotify, giyim markası HM, telekomünikasyon markası Ericsson gibi şirketlere sahip İsveç mallarına boykot kararı alamadı. Sadece Irak yönetimi bu konuda adım attı.Kur'an-ı Kerim'in yakıldığı iki ülkedeki büyükelçileri 'istişareler için geri çağırmak' da dahil diplomatik adımları atma konusunda da ortak tavır sergileyemediler. Sonuç bildirisinde bu tip kararlar ülkelerin inisiyatifine bırakıldı. 'İsveç'teki büyükelçisini merkeze çağırma' kararı alan tek ülke Irak'tı. Bağdat yönetimi ayrıca Irak'taki İsveç Büyükelçisi'ni sınır dışı etti ve telekomünikasyon markası Ericsson'ın ülkedeki çalışma izinlerini iptal etti. Elbette bu kararlarda Bağdat'taki İsveç Büyükelçiliği'nin basılmasının etkisini görmek şaşırtıcı değil; ama diğer ülkelere baktığımızda İran, Birleşik Arap Emirlikleri,