Camp David'in dönüşen ruhu

Camp David, ABD'nin başkenti Washington DC'nin yüz kilometre kuzeybatısında, Catoctin Dağ Parkı'nın içine inşa edilmiş, ABD Başkanlarının 1940'lardan bu yana hafta sonu veya ihtiyaç duydukça birkaç gün dinlenmek için gittiği, hatta deyim yerindeyse inzivaya çekildiği bir yer. 'Camp David'in dünya siyasi tarihinde yer etmiş anlamı ise daha başka. ABD Başkanları'nın kendilerini "dünya lideri" olarak öne çıkardığı, çatışan tarafları bir araya getirip bu dağ parkının zihin açan atmosferi içinde yaratıcı formüller üreterek bölgesel ya da uluslararası krizleri çözüme kavuşturdukları yerin adı. Bir nevi "tarihi uzlaşmaların mekânı Camp David.Camp David pek çok uluslararası krizde ismini duyurdu ama hafızalara asıl kazındığı tarih 1978 idi. ABD Başkanı Jimmy Carter 1978'de Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin'i burada buluşturmuştu. O günlerde hem bir Mısır Devlet Başkanı'yla bir İsrail Başbakanın buluşması, hem de bu görüşmenin Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılmış olması öyle pek sık rastlanabilecek bir şey değildi. Elbette Ortadoğu'da odağında Filistin'in bulunduğu krizler ve çatışmalar konuşuluyordu ama böylesine yüksek profilli bir masada Filistinli bir temsilci yoktu. Bu aşamada Cemal Abdünnasır gibi Arap milliyetçiliğinin en kuvvetli liderlerinden birinden Mısır'ı devralmış Enver Sedat'ı İsrail ile aynı masaya oturtmak önemliydi. Bu sebeple Amerikan Başkanının inisiyatifiyle Camp David'de yapılan o zirve Ortadoğu barış sürecinin temellerinin atıldığı yer olarak tarihe geçti.Bir Filistin liderinin Camp David'de kurulan masalarda yer alması için yirmi yıl geçmesi gerekecekti. 2000 yılında bu kez Camp David'de başroldeki Amerikan Başkanı Bill Clinton'dı. Konu yine Ortadoğu barışı, masadaki taraflardan biri yine bir İsrail Başbakanıydı. Masada Ehud Barak'ın karşısında Filistin'in efsanevi lideri Yaser Arafat yer alıyordu. Filistin eğer 'Ortadoğu meselesinin özünü' oluşturuyorsa- ki öyledir- mücadelenin doğrudan tarafı olarak Filistin liderinin içinde olduğu bu tablo 1978'deki Camp David buluşmasından daha az önemli değildi. Hatta belki daha önemliydi. Bu zirveler Ortadoğu barışını temin edebilmiş değildi, ama nihayet tarafların bir araya gelip konuşabildiği, o gün için belli mutabakatların da ortaya çıkabildiği birer 'barış inisiyatifi' olarak tarihteki yerlerini aldı. Camp David de bu ruhla ismini uluslararası sahnenin önemli bir mekânı olarak dünyaya duyurmuş oldu.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6993629;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6993629;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-kilislioglucamp-davidin-donusen-ruhu-6993629' });Camp David yine sahnedeCamp David bugünlerde yeniden dünyanın gözünün çevrildiği bir yer. Mekân aynı ama masadaki konular ve konuklar bu sefer dünyanın çok başka bir coğrafyasından. ABD Başkanı Joe Biden, Cuma günü Pasifik'in iki önemli ülkesi Japonya ve Güney Kore'nin liderlerini Camp David'de ağırladı. Dağ havası alarak meseleleri konuşma sırası Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile Güney Kore Cumhuriyeti Devlet Başkanı Yoon Suk-Yeol'deydi. Ama bu kez Camp David'deki masanın kurulmasındaki amaç 'küskün ve çatışan tarafları buluşturmak' değildi. Camp David bu kez ABD'nin yeni dönemde kendisine karşı en önemli küresel rakip olarak gördüğü Çin'e karşı bölgesel ittifak oluşturma çabasının sahnesiydi. Japon ve Güney Kore liderlerinden beklenen Çin'e karşı Amerika'nın öncülüğünde bir birliktelik sergilemeleriydi. ABD Başkanı Joe Biden'ın "Üçlü işbirliğimizi göstermek için burada Camp David'de buluşmaktan daha iyi bir yol düşünemiyorum." derken bu zirveden beklentisini dile getiriyordu. Bu haliyle Camp David bu sefer bir "barış inisiyatiften" daha çok bir "cephe kurma" misyonunu üstlenmişti. Bu haliyle eğer bir Camp David ruhu varsa bu zirvenin onu ağır biçimde yaraladığını, hatta dönüştürdüğünü söylemek mümkün.1978 CampDavid Zirvesi: Jimmy Carter, Menahem Begin, Enver Sedat 2000 Camp David Zirvesi: Bill Clinton, Yaser Arafat, Ehud BarakZirveden ne çıktıBu zirvenin 'Çin'e karşı olmadığı, üç ülke arasında ilişkileri geliştirme amaçlı' olduğu açıklansa da durumun öyle olmadığı biliniyor. Bu davetin gerekçesi 'üç ülkenin bölgede Çin sebebiyle duyduğu ortak endişeydi. ABD'nin bu zirveye giderken birkaç temel hedefi vardı. Bunlardan ilki, 'Pasifik bölgesine dönük kaygıları dile getirecek' ortak bir açıklama yapılmasıydı.